Bu, birkaç yıl önce askeri teknolojiydi, ama şimdi, açık kaynaklı, kolay kullanılabilen bir şey, internetten de satın alabilirsiniz. | TED | فهذه كانت تكنولوجيا عسكرية لبضع سنوات، والآن فإنها مفتوحة المصدر وسهلة الإستخدام ويمكنك شراؤها من الإنترنت. |
Afrika edebiyatının harika eserlerinin bazılarını artık internetten indirebilirsiniz. | TED | بإمكانك الذهاب وتحميل بعض من الأدب الأفريقي من الإنترنت الآن |
İlk görevimde internet pornosu üzerinden çalışan bir bombayı etkisiz hale getirdim. | Open Subtitles | مهمتى الأولى كان لابد أن انزع فتيل متفجرات بإستخدام جنس من الإنترنت |
Tam olarak geçen yıl internet ürününü başlattık. | TED | والسنة الماضية، قمنا بتشغيل نسخة الإنتاج من الإنترنت |
Esasen bu, internetin insanlar tarafından sunulan bir versiyonudur. | TED | ببساطة، هذه نسخةٌ من الإنترنت يديرها عامة النّاس. |
İnternette net bir resmini bulamadım, o yüzden... | Open Subtitles | لم أستطع الحصول على صورة واضحة لملامحه من الإنترنت |
Bu yüzden, internetten öteye giden bir cok şeyi yapmamız gerekiyor. | TED | ولذا يتوجب علينا القيام بالكثير من العمل الذي يذهب لأبعد من الإنترنت. |
İnternetten bir adam var, olan bitenle ilgili bilgisi olabilir. | Open Subtitles | إنه رجل من الإنترنت قد يعرف ماذا يحدث بالضبط. |
İblisi internetten çıkarmana yardımcı oldum. Bu sana güven aşılamalıydı. | Open Subtitles | ساعدتك لتُخرج الشيطان من الإنترنت أظنّ أن هذا يستحقّ بعض الثقة |
Aslında onları internetten indiriyorum. Bu konuda harika siteler var. | Open Subtitles | -في الحقيقة أنا أقوم بتحميلها من الإنترنت هناك موقع رائع |
Aslında onları internetten indiriyorum. Bu konuda harika siteler var. | Open Subtitles | -في الحقيقة أنا أقوم بتحميلها من الإنترنت هناك موقع رائع |
Bu oyunu internetten buldum. Bu oyundan gerçekten hoşlandım. Bu oyunu oynatmak istiyorum. | Open Subtitles | حصلت على هذه المسرحية من الإنترنت لقد أعجبتني، أرغب بالقيام بها |
İşte İnternet'in fikirlerinden doğan yeni bir nakliye ağı için yeni bir fikir. | TED | إذاً فنحن هاهنا: فكرة جديدة عن شبكة نقل المعتمدة على أفكار مستوحاة من الإنترنت. |
İnternet 1, o zaman sayfalar hakkındaysa, şimdi insanlar hakkında. | TED | فالنسخة الأولى من الإنترنت كانت عبارة عن مجموعة من الصفحات ، والان فهي عن الجميع. |
- internet mi? | Open Subtitles | أجل، الجميع سوانا يكسب نقودًا من الإنترنت |
- İnternet üzerinden aramış. | Open Subtitles | المكالمة أتت من الإنترنت وهي غير قابلة للتتبع |
Bu sabah kötü bir ruh hâliyle uyandım ve onları internetin dışına göndermeye karar verdim." | TED | استيقظتُ في مزاجٍ سيئ هذا الصّباح، وقررّتُ طردهم من الإنترنت." |
Derin ağ uçsuz bucaksızdır, "yüzeysel ağ" denilen görünürde var olan internetin binlerce katı büyüklüğe sahiptir. | Open Subtitles | شبكة الإنترنت العميقة شاسعة جدا آلاف المرات أكبر من الإنترنت الظاهرة "أو ما يسمى "شبكة الإنترنت السطحية |
Eğer öyleyse, internette pompa satıyorlar ama,... - ...işe yarayıp yaramadığını bilmiyorum. | Open Subtitles | إن كان كذلك, إن الناس يبتاعوا مضخات من الإنترنت |