| Böyle bir şeyi yapmanın delilik olduğunu biliyordum ama çok çaresizdim. | Open Subtitles | كنت أعلم أنه من الجنون تجربة هذه الأشياء، ولكني كنت بائساً |
| Umarım adamla aranızda kan bağı vardır, zira yaptığın delilik! | Open Subtitles | هذا الرجل ذاهب لفعل شيء احمق. هذا ضرب من الجنون. |
| Dur biraz, başka çılgınca bir şey istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | إنتظر لحظة، لا أريد المزيد من الجنون . أتفقنا ؟ |
| Birinin camdan atladığını ya da çılgınca bir şey yaptığını duydum. | Open Subtitles | سمعت أن شخص ما قفز عبر نافذة أو شيء من الجنون |
| - Sizden birinin yakınında olmamm bile çılgınlık. - Bırak bunu halledeyim. | Open Subtitles | ـ من الجنون أن أكون بقرب أي منكم ـ دعني أسوي الأمر |
| Pek tabii ki gizli kimliğiniz silah tüccarlığı olunca yani katillerle çalışacak kadar kafadan kontak olunca azıcık delilik yapmanızın zararı olmaz. | Open Subtitles | وطبعاً عندما تكون تغطيتك أنك مورد للأسلحة مجنون بما يكفي للتعامل مع عصابات القتلة لن يضر أن يتصرف بقليل من الجنون أيضاً |
| Etnik kökeniniz, milletiniz, cinsiyetiniz, ırkınız ne olursa olsun yasalar bizimdir, onlar bize aitler ve adalet için savaşmak bir delilik göstergesi değildir. | TED | القوانين لنا، و مهما كانت إثنيتك و جنسيتك ونوعك وعرقك، فإنها تنتمي لنا، و إن كفاحنا من أجل العدالة ليس ضرباً من الجنون. |
| El yazısına genel olarak bakınca, ispatı zor ama fark edilir ve yoğun bir delilik atmosferinin ipuçlarına ulaşıyoruz. | Open Subtitles | تشير كتابته اليدوية إلى وجود إشارات من الجنون |
| Peder, siz söyleyin. O yere geri dönmek delilik. | Open Subtitles | أبتاه،قل له،أنه من الجنون العودة إلى ذلك المكان |
| Eğer birinin sevdiği her şey diğerini üzüyorsa birlikte yaşamak delilik olur, değil mi? | Open Subtitles | إذا كان كلّ ما يحبّه الشخص يغضب الشخص الآخر, سيكون من الجنون العيش سويّة، أليس كذلك؟ |
| Bütün bunlar delilik! Beni tanırsın. | Open Subtitles | كل هذا عباره عن ضرب من الجنون أنت تعرفنى |
| Kaderin bizi tekrar bir araya getirmesi çılgınca değil mi? | Open Subtitles | أليس من الجنون كيف مصير جلبت لنا معا مرة أخرى؟ |
| Fakat bizim için, gitmemek çılgınca olurdu. | TED | لكن بالنسبة لنا، كان من الجنون عدم الذهاب. |
| Bazı insanlar bu şeylerin bir kısmının bir tür bilim kurgu olduğunu düşünüyor, hatta çılgınca diyenler bile var. | TED | بعض الناس يعتقد أن بعضًا من هذه الأمور هي ضرب من الخيال العلمي، وأنها بعيدة المنال، بل ضرب من الجنون. |
| Nakit değer sıralaması nedeniyle ortaya çıkmış tamamen yeni bir çılgınlık seviyesi görüyoruz. | Open Subtitles | فعندما يتعلق الامر ببورصة الاسهم و وال ستريت لدينا درجة جديدة من الجنون |
| Nasıl veya neden başladığını bilmiyorum, ama olduğunu ve bunu inkar etmemizin çılgınlık olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | او لماذا حتي؟ ولكنني اعلم انهم هنا ,وسيكون من الجنون ان نتحاشاها |
| Tamam, evet, teorik olarak şeker, ama aynı zamanda biraz delice değil mi? | Open Subtitles | حسنا نعم انه جميل في الفكرة ولكن اليس ايضاً نوع من الجنون ؟ |
| Küçük, acıklı deli hikâyesine gizem havası katmaya çalışıyor, o kadar. | Open Subtitles | إنّه يحاول أن يصفّي ذهنه لأجل قصّته الحزينة قليلاً من الجنون |
| - Eğer yarın çarşamba ise mi? - Biliyorum biraz tuhaf geliyor. | Open Subtitles | اذا كان غدا الاربعاء - اعرف ان هذا نوع من الجنون - |
| - Yüz yıl önce sesimizi okyanus ötesine gönderme fikri saçmalık olarak görülüyordu. | Open Subtitles | ، قبل مائة عام كانت فكرة إرسال الصوت البشرى . عبر المحيط ضرباً من الجنون |
| Bu deliliğe devam etmesine izin verilemez. | Open Subtitles | انه لا يمكن ان نسمح باستمرار مع هذا المسار من الجنون. |
| Açıkçası koçun onu oynatmayacak olması çok saçma. | Open Subtitles | بصراحة أظن أنه من الجنون أن لا يسمح له المدرب باللعب |
| Koyunun kurtla barışmaya çalışması çılgınlıktır. | Open Subtitles | من الجنون أن تتفاوض النعجة مع الذئب على السلام |