| Hava durumu yüzünden akşam yemeğini herkesin savsaklamadığını görmek güzel. | Open Subtitles | إنه من الجيّد رؤية ليس هناك أحد يترك عشائه جراء الأرصاد الجوية. |
| Sağlıklı bir özgüvenin var. görmek güzel. | Open Subtitles | لديك إحترام رائع، من الجيّد رؤية ذلك. |
| Çocukları görmek güzel olacak. | Open Subtitles | سيكون من الجيّد رؤية الولدين. |
| Babanı görmek güzel olacak. | Open Subtitles | سيكون من الجيّد رؤية أباك |
| Dost yüzü görmek güzel. | Open Subtitles | من الجيّد رؤية وجهًا وديًا. |
| Joanie ve Jennifer'ın birlikte eğlendiklerini görmek güzel. | Open Subtitles | من الجيّد رؤية(جوني) و(جينيفر) يتصالحون. |