"من الحرية" - Translation from Arabic to Turkish

    • özgürlük
        
    • Özgür olarak
        
    • haline bırakacağım
        
    • süre özgürlüğü tattık
        
    • özgürlüğünü
        
    • daha özgür
        
    • özgürlüğü en üst
        
    Bugün taşıdığın mesaj Yunanistan'a yüzyıllarca sürecek bir özgürlük alacak. Open Subtitles فايلون,ان الرسالة التى ستحملها اليوم ستشترى قرون من الحرية لليونان
    Bana birçok çocuk böyle bir özgürlük ister gibi geliyor. Open Subtitles تبدو لي مثل غالبية الصغار وترغب بذلك النوع من الحرية
    Benden beklenen bir aşk hikayesi değildi hayal edebileceğimden fazlasıyla özgürlük, macera ve sevgiyle dolu bir aşk hikayesi ortaya çıktı. TED لم تكن قصة حب متوقعة بالنسبة لي، ولكنها قصة مغمورة بمزيد من الحرية والمغامرة والحب ربما أكثر مما كنت أتخيل.
    Özgür olarak aldığın son nefesini verdin, evlat. Open Subtitles يابني ، عليك تنفس أخر نفس من الحرية
    Nat, seni tamamen kendi haline bırakacağım. Open Subtitles (نات) سوف أقدم لك قدرا من الحرية
    Ama gardiyanlar gidince kısa bir süre özgürlüğü tattık. Open Subtitles لكن مع رحيل الحراس ,شعرنا بشيء من الحرية
    Ayrıca, sana kalan o küçücük özgürlüğünü, senden alabilirim. Open Subtitles انا ايضا الشخص القادر على اخذ القدر البسيط الباقى لك من الحرية
    Bunlara benzer her ne yaşadıysanız, eminim kendinizi daha özgür hissetmiş ve biraz daha fazla zamanınız olmuştur. TED أيًا كانت تجربتك، أراهن أنها.. أعطتك مزيدًا من الحرية والوقت أيضًا
    Ve resmi dogma şu şekilde işler: eğer vatandaşlarımızın esenliğinin en üst düzeye çıkarılması ile ilgileniyorsak, bunu yapmanın yolu kişisel özgürlüğü en üst düzeye çıkarmaktır. TED والذي يصاغ على هذا النحو: إذا كنا نريد أن نحسن حال مواطنينا، فالطريق إلى ذلك هو مزيد من الحرية الفردية.
    Bu tür bir yaratıcı özgürlük kulağa çok özgürleştirici geliyor, değil mi? TED هذا النوع من الحرية الإبداعية يبدو محررا للغاية , أليس كذلك؟
    Şimdi burada küçük bir özgürlük kazandık çünkü evrensel eğitim ve aile planlaması kaynaklarının etkisi öyle ayrılmaz biçimde iç içe geçmişti ki onu tam ortadan kestik. TED الآن، لقد أتخذنا القليل من الحرية هنا، وذلك لأن تأثير موارد التعليم العالمي وتنظيم الأسرة متشابكة بشكل يصعب فصله حتى أننا قد اخترنا أن نشقهما إلى نصفين.
    Komünistlerin yönetimde Rusya'da birkaç defa bulundum, ve bana hiç beklemediğim kadar özgürlük tanıdılar. TED وكنت قد زرت روسيا عدة مرات، في ظل الشيوعيين الذين أعطوني من الحرية ما لم أكن أتوقع
    Bu hikaye bize çok şey ifade ediyor: özgürlük, mutluluk, başarı. TED وهذا المفهوم او الحلم يعني الكثير من الحرية والسعادة والنجاح
    Tabii ki daha çok özgürlük daha çok sorumluluk demek, bu bizi mutlu ediyordu çünkü işimize inanıyorduk. TED وبالطبع، المزيد من الحرية تعني المزيد من المسئولية، والتي تحملناها بسرور لأننا وثقنا في عملنا.
    Yani Özgür olarak son gecem. Open Subtitles . إذا، أخر ليلة من الحرية
    Bu Özgür olarak geçireceğim ilk gecem. Open Subtitles انها ليلتي الاولى من الحرية.
    Nat, seni tamamen kendi haline bırakacağım. Open Subtitles (نات) سوف أقدم لك قدرا من الحرية
    Ama gardiyanlar gidince kısa bir süre özgürlüğü tattık. Open Subtitles لكن مع رحيل الحراس ,شعرنا بشيء من الحرية
    Bu konuda özgürlüğünü arzu ettiğin ölçüde koruyabilirsin. Open Subtitles وتفضلين الإحتفاظ بقدر من الحرية في هذا الصدد كما أردتِ
    Fikirler daha özgür ve hızla akıyordu. TED كانت الأفكار تتدفق مع المزيد من الحرية والسرعة.
    özgürlüğü en üst düzeye çıkarmak, seçimi en üst düzeye çıkarmaktır. TED الطريق لمزيد من الحرية يأتي بزيادة الخيار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more