"من الخروج من" - Translation from Arabic to Turkish

    • çıkmak
        
    • çıkmayı
        
    • çıkmasını
        
    Bir grup insan gayet ciddi bir akşam yemeğine katılıyorlar ancak gecenin sonunda odadan çıkmak istediklerinde, çıkamıyorlar. Open Subtitles أشخاص يحضرون إلى عشاء خاص وبنهاية العشاء لن يتكمنوا من الخروج من المكان
    Ülkeden çıkmak için bir saatleri var. Open Subtitles لديهم ساعة واحدة ليتمكنوا من الخروج من البلدة
    Buradan çıkmak için tek umudun benim. Open Subtitles و أملك الوحيد من الخروج من هناك هو أنا
    3 yıl hapisten kaçmak için Mısır dışına çıkmayı başardım. Open Subtitles تمكنت من الخروج من مصر فراراً من عقوبة السجن ثلاث سنوات
    Başka bir şey olmadan arabadan çıkmayı başarabildim ama yarın akşam yine benimle görüşmek istiyor. Open Subtitles لقد تمكنت من الخروج من هناك قبل أن يحصل أي شيء لكنها تريد رؤيتي غداً ليلاً
    Ama tüm engellere rağmen evden çıkmayı başardı ve eğer orada bir yerdeyse onu bulacağız. Open Subtitles لا نعلم، لكنها تمكنت من الخروج من المنزل مع كلّ هذه العقبات، و إنّ كانت بالخارج، سنجدها
    O adamlar Tan'ın dışarı çıkmasını engellemek için mi orada duruyorlar? Open Subtitles هل يقفون هكذا ليمنعوا تــــــان من الخروج من المنزل
    Büyük'ün hayatıma tekrar girmesine engel olamıyordum ama telesekreterimden çıkmasını engelleyebilirdim. Open Subtitles أنا كولدن و أبوس]؛ ر وقف الكبير العودة الى حياتي. ولكن يمكنني أن يمنعه من الخروج من الجهاز الخاص بي.
    Oradan çıkmak zorundaydım. Open Subtitles لذا , إضطررت نوعا ما من الخروج من هناك
    Yarın şehir dışına çıkmak zorundayım. Open Subtitles لا بد لي من الخروج من المدينة غدا.
    Evden çıkmak için çok kötü bir zamandayım. Open Subtitles أواجه صعوبة من الخروج من المنزل
    Bir şey buradan çıkmak istemiş. Open Subtitles شيء أراد التأكد من الخروج من هنا.
    - Benim için "sonra" ölü olmam gerektiğinden Floransa'dan canlı çıkmak demek ki bu da, yapmayı planladığın şeyi durdurmamı gerektiriyor. Open Subtitles ‫ - "ماذا بعدها" خاصتي ‫تتكون من الخروج من (فلورانس) حياً ‫بما أنني يفترض أن أكون ميتاً
    Oradan sağ çıkmayı bir tek ben başarabildim. Open Subtitles أنا الوحيد الذي تمكنت من الخروج من هناك حيا
    Amerika'dan sağ salim çıkmayı başarırsak söylerim. Open Subtitles هذه قصة طويلة إذا تمكنا من الخروج من أمريكا أحياء نُرزق
    Zarfla birlikte oradan çıkmayı başardı. Open Subtitles لقد تمكن من الخروج من هناك مع المغلف
    Muhtemelen aranızdan bazıları Ajan Carter'ın bu büroya ihanet ettiğini biliyordur ve o arada da binadan bununla çıkmayı başardı. Open Subtitles (بعضكم ربما علم أن العميلة (كارتر قد خانت هذه الوكالة وفي أثناء العملية تمكنت من الخروج من المبنى مع هذا
    Karanlıktan çıkmayı başarabilirsek gurur duymalıyız. Open Subtitles إن تمكنا من الخروج من الظلمة
    Bu onun durumunu bozacak, ilk cebe girmesini engelleyerek ikinci cepten çıkmasını da önleyecektir. Open Subtitles ، سوف يؤدي ذلك إلى انحرافها فيمنعها من الدخول للجيب الأول و بذلك يمنعها من الخروج من الجيب الثاني و العمل على انحراف الكرة في المكان الأول
    - Tamam, bu tarafa yürüyorduk, sen, Bayan Butler'ın odasından çıkmasını engellemiştin. Open Subtitles وأنت كان لابد لك أن تمنع السيدة (بتلر) من الخروج من غرفتها ثانيةً اوه لا!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more