"من الذهاب الى" - Translation from Arabic to Turkish

    • çıkmaktan
        
    • gitmekten
        
    Kaybedeceği kesin biriyle mahkemeye çıkmaktan daha önemli işin yok mu? Open Subtitles انت لاتملكين مزيد من الاشياء المهمه للعمل اكثر من الذهاب الى المحكمة مع تأكد الخساره
    Dışarıya çıkmaktan korktuğunu da biliyorum ama neden olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Open Subtitles أعلم أنك كنت متخوف من الذهاب الى الخارج, ولكنليسلديأيفكرة لماذا.
    Alışverişe çıkmaktan veya eskiden çizgi film izlediğimiz ürkütücü bir eski sinemada oturmaktan daha önemli işlerim olduğu için kusura bakma. Open Subtitles انا اسفة ، لدي امور افضل على فعلها اكثر من الذهاب الى التسوق او الجلوس في دار سينما قديمة وتافهة حيث كنا نشاهد افلام الكرتون
    Düşünüyordumda, her sene ailelerimizin evine gitmekten sıkılmadın mı? Open Subtitles كنت أفكر, ألم تمل من الذهاب الى منازل عائلاتنا كل سنة؟
    Olaylar etrafımda fırıl fırıl döndüğünde ve zihnimi boşaltmaya ihtiyacım olduğunda kendi odama gitmekten daha iyi olmaz. Open Subtitles تعرف عندما الامور تختلط علي واريد حقا ان اريح رأسي لايوجد افضل من الذهاب الى غرفتي الخاصة
    Seni o dansa gitmekten men ediyorum. Open Subtitles انا امنعك من الذهاب الى الحفل الراقص.
    Okula gitmekten korkuyor mu? Open Subtitles هل كان خائفا من الذهاب الى المدرسة؟
    Bu iş veterinere gitmekten daha sinir bozucu. Open Subtitles ان هذا يوتر الاعصاب اكثر من الذهاب الى البيطري!
    Weichselberger Joseph'i okula gitmekten men etti. Open Subtitles منع جوزيف من الذهاب الى المدرسة
    Bodruma tek başına gitmekten çok korktuğunda her ne zaman sakınmak istediğin bir şey olduğunda seninle orada olamaz mıyım? Open Subtitles ، عندما تكوني خائفة من الذهاب الى القبو وتريدين الذهاب مع شخصاً ما ، عندما يكون هنالك شيئاً تريدين تجنبه بذلك السوء الا يمكنني ان افعلها معك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more