| -Aşağı inip, her şeyi arabadan indirmelerini söyle. -Bir dakika. | Open Subtitles | أخبرى الحمال أن يخرج كل شئ من السيارة لحظة واحدة |
| arabadan indiğinde, onu ilk gördüğün zaman bana sarıldın ve, | Open Subtitles | وعندما خرجت من السيارة, وأنت رأيتها للمرة الأولى. مسكتني وقلت, |
| Hepimiz arabadan çıktık, Arabayı park etmeyi bile unutmuştum o derece. | Open Subtitles | نحصل على كل من السيارة ، نسيت لوضع سيارتي في الحديقة. |
| Şimdi size önerim, Araçtan aldığınız eşyaları derhal yerine koymanız. | Open Subtitles | الآن، أطلب منـك إعادة كل ما أخذته من السيارة لمكانه |
| Kapıyı sen tut, ben de çocuğu arabadan dışarı çıkaracağım. | Open Subtitles | أن سمحت لك بالمجيء .عليك بالبوابة وسأخرج الفتى من السيارة |
| arabadan inmek zorunda kaldım ve bir kilometre boyunca topuklu ayakkabıyla yürüdüm. | Open Subtitles | لذا فاضطررت للخروج من السيارة و السير بالكعب العالي لأكثر من ميل |
| Bayım, bir kez daha arabadan çıkmanızı rica ediyorum. - Çık bari. | Open Subtitles | يا سيدي , هذه آخر مرة أطلب منك فيها الترجّل من السيارة |
| Daha fazla dayak yemeyeceğini söyledi, bu yüzden arabadan çıkıp onlara karşılık vermiş. | Open Subtitles | قال أنه لم يريد الضرببعدالآن،لذا .. لذا خرج من السيارة وأعاد إليه الضربة. |
| Kabini kim temizlediyse arabadan kurtuldu telefonu da yok etti. | Open Subtitles | أيٌ من قام بمسح الكوخ. تخلّص من السيارة ودمّر الهاتف. |
| Lütfen arabadan inin. - Lütfen inin, beyefendi. - Ne? | Open Subtitles | من فضلك أخرج من السيارة، أخرج من السيارة يا سيدي. |
| Bu adamı takip edeceğim, ama sen de ben diyene kadar arabadan inmeyeceksin. | Open Subtitles | أنا مستعد للحاق به ولكن لا تخرج من السيارة قبل أن أسمح لك |
| arabadan market poşetlerini merdivenden çıkarak mutfağa taşıma gibi | TED | إحضار مشتريات البقالة من السيارة وصعود الدرج و وضعها في المطبخ |
| arabadan ciktim ve ayakta durdum, ve bitr maden/komur cikarma kasavbasiydi. 360 derece dondum, ve orasi ozamana kadar gordugum en gercekustu peyzay oldu. | TED | فترجلت من السيارة ، ووقفت هنالك ، كانت بلدة فيها منجم لاستخراج الفحم و أصبح ذلك أحد أكثر المناظر الخيالية التي رأيتها في حياتي |
| Sen arabadan inerken sadece bir anlığına görebildim. | Open Subtitles | لمحته سريعاً بينما كنتِ تنزلين من السيارة. |
| - Aşağı inip, her şeyi arabadan indirmelerini söyle. - Bir dakika. | Open Subtitles | أخبرى الحمال أن يخرج كل شئ من السيارة لحظة واحدة |
| İkimizden biri arabadan çıkacaktı. Hangimiz olduğu önemli değildi. | Open Subtitles | سيخرج احدنا من السيارة, ولا يهم من منا الذى يخرج |
| İtfaiye ekipleri, kadını Araçtan çıkarmak için uğraşırken, ben de oraya tırmandım ve ilk müdaheleye başladım. | TED | بينما يعمل الاطفائيين لاخراجها من السيارة انا دخلت لابدأ في تقديم الرعاية |
| Hedefledikleri kitle ve arabanın birbirine uyumlu olmasına özen gösterdiler. | TED | وتأكدوا من أن الديموغرافية لكل من السيارة و الاشخاص المستهدفين كانت متطابقة. |
| Baba, bu gece araba yerine bir otelde uyuyabilir miyiz? | Open Subtitles | أبى هل نستطيع النوم فى فندق اليوم، بدلا من السيارة |
| Görgü tanıkları sular altındaki bir Aracın bagajından çıkartıldığını söyledi. | Open Subtitles | المتفرجون يقولون أنّها سُحِبت من الجزء الخلفي من السيارة المغمورة |
| Bu kol yalnızca o modellerde kullanılıyor. Belki Louise Perry de arabada taşındı. | Open Subtitles | هذا هو النوع الوحيد من السيارة مع هذا نوع معين من التعامل معها. |
| Taksiden inerken kapıya çarpmıştın. O zaman olmuştur. | Open Subtitles | بالتأكيد حدث ذلك عندما أصابك الباب وأنت تخرج من السيارة |
| Ellerini görebileceğimiz şekilde başının üzerine koy... ve kamyonetten dışarıya çık. | Open Subtitles | ارفع يديك حيث نستطيع رؤيتها و اخرج تدريجيا من السيارة. |