| Bizler hukuka karşı şeffaflık ve hesap verilebilirlik kültürü oluşturabiliriz ve bizim onlara olduğumuz gibi hükümetleri de bize karşı daha sorumlu kılabiliriz. | TED | بإمكاننا أن ننشيء ثقافة من الشفافية و الإلتزام بالقانون، و أن نجعل الحكومات أكثر التزاماً تجاهنا، كما نحن بالنسبة لهم. |
| Bu dinamik, benzersiz seviyede bir şeffaflık ve etki yaratıyor. | TED | وهذا النشاط المفعم بالحيوية ينتجُ مستويات جديدة لا مثيل لها من الشفافية والتأثير. |
| Bu şekilde bir radikal şeffaflık artık giderek artıyor ve hayatınızı etkiliyecek. | TED | هذا النوع من الشفافية المطلقة سيتغلغل في حياتك وسوق يقوم بالتأثير على نواحي حياتك. |
| Firmaların benimsemeye başladığı bu yüzdeyüz şeffaflık ve açıklık politikasından büyük bir güçlenme ve artış görüyoruz, çünkü tüketici bunu talep ediyor. | TED | ستشهدون بزوغ بعض القوى كنوع من الشفافية الكاملة والإنفتاح الذي بدأت الشركات بتبنيه كل ذلك لأن المستهلكين يطلبونه |
| ŞİMDİ - HEATHER DUNBAR Yüksek Mahkeme merdivenlerinde şeffaflık, dürüstlük ve adalet çağına giriyoruz. | Open Subtitles | أن يحتضن حقبة جديدة من الشفافية والصدق والعدالة |
| Açıklık ve şeffaflık içinde sunumumuza başlamadan önce size bir şey söylemek istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن نبدأ العروض التي لدينا وفي جو من الشفافية والصراحة لدي شيء أقوله لكم |
| Bazı teknoloji düşkünleri ise, güç istismarı ya da dengesizliğiyle ilgili her türlü sorunun ilacının basit bir şekilde daha fazla veri ve şeffaflık olduğuna inanıyorlar. | TED | هناك العديد من محبي التكنولوجيا من يظنون أن الحل الشافي للخلل في توازن القوة أو سوء استخدام السلطة يكمن في جمع المزيد من البيانات، في المزيد من الشفافية. |
| Etrafında bir şeffaflık duvarı oluştururken beni senin için yalan söyleyecek konuma sokuyorsun. | Open Subtitles | أنت تبقي جوًا من الشفافية... بينما تضعني في موقف الكذب من أجلك. |
| Gizli mahkeme tarafından çıkarılan şeffaflık emri düzenli olarak gözetlemeyi onaylıyor. | Open Subtitles | لمزيد من الشفافية للمحكمة سرية - - من الموافقة. |
| Bir derece şeffaflık istiyorum. | TED | أريد درجة من الشفافية. |