| Ama şimdi değil. Yüzüme çift namlu dayalıyken düşünmek çok zor. | Open Subtitles | لكن ليس الآن ، من الصعب التفكير مع هذه الإسطوانه المزدوجه في وجهي. |
| Günlük hayatta bunca engel varken nihai amacı düşünmek çok zor. | Open Subtitles | من الصعب التفكير بشأن هدفنا المُطلق في الوقت الذي يُمكن فيه للحياة أن تكون مليئة بالعديد من الحواجز. |
| Her zaman siz -- açlığı düşününce, bununla ilgili düşünmek zor bir şey, çünkü hangi konuda düşündüğümüzü yiyiyoruz. | TED | عادة يبدو من الصعب التفكير بمشكلة الجوع ومن الصعب التفكير بمشكلة الجوع .. لأننا عادة نفكر بالطعام طيلة الوقت |
| Vay be. Herkesin terörist olduğunu düşünmek zor olsa gerek. | Open Subtitles | شئ مبهر ، لابد أنه من الصعب التفكير بأن الجميع إرهابيين. |
| Ve an itibariyle trajik bir yenilgiyi düşünmemek elde değil.. | Open Subtitles | و من الصعب التفكير في خسارة مأساوية الان |
| Ve an itibariyle trajik bir yenilgiyi düşünmemek elde değil.. | Open Subtitles | و من الصعب التفكير في خسارة مأساوية الان |
| Kendinize banka soyguncusu demek zor geliyor. | Open Subtitles | كان من الصعب التفكير بأننا أصبحنا سارقى بنوك |
| Şu an başka bir şey düşünmenin bile zor olduğunu biliyorum, ama... | Open Subtitles | أعرف أنه من الصعب التفكير ...بشيء آخر الآن, و لكن |
| Biz şimdi onlardan daha zeki değiliz. Anlaşılan o ki, bazı şeyleri düşünmek çok zor; ama bir şeyi bir defa buldunuz mu, anlaması çok kolay oluyor. | TED | نحن الآن لسنا أذكى منهم. فقط الأمور أكثر إتضاحاً, من الصعب التفكير في الأشياء, ولكن بمجرد أن تفكروا بها, من السهل أن تفهموها. |
| - Sadece şimdi düşünmek çok zor. | Open Subtitles | لا أعرف "جاك" , من الصعب التفكير تحت هذة الظروف |
| - Sadece şimdi düşünmek çok zor. | Open Subtitles | ماذا حدث ؟ لا أعرف "جاك" , من الصعب التفكير تحت هذة الظروف |
| Bu durumlarda düşünmek çok zor oluyor. | Open Subtitles | من الصعب التفكير في هذه الدوائر |
| Seni bu şekilde düşünmek zor Margaret. | Open Subtitles | من الصعب التفكير بك بهذه الطريقة مارجرت |
| Başka bir şey düşünmek zor geliyor. | Open Subtitles | ... من الصعب التفكير في شيء غير هذا |
| Bundan mahrum kalmayı düşünmek zor... | Open Subtitles | من الصعب التفكير بفقدان ذلك, |
| Kendinize banka soyguncusu demek zor geliyor. | Open Subtitles | كان من الصعب التفكير بأننا أصبحنا سارقى بنوك |
| Bu yüzden evi satmak biraz zor geliyor bilirsin işte, düzeltmek falan. | Open Subtitles | لذا كان من الصعب التفكير في بيعه. وموضوع إصلاحه هذا، لكن.. |
| Şu an başka bir şey düşünmenin bile zor olduğunu biliyorum, ama... | Open Subtitles | أعرف أنه من الصعب التفكير ...بشيء آخر الآن, و لكن |