| Hiçbir zaman birinin binalarımdan birine girip Çelik ya da betondan bir kolona sarıldığını görmedim fakat tahta bir binada bunun olduğunu gerçekten gördüm. | TED | لم أرى أبداً أي شخص يدخل أحد مبانيي ويحتضن عمود من الصلب أو الإسمنت، ولكني في الحقيقة رأيت ذلك يحدث في مبنى خشبي. |
| Bu yüzden arazilerimizin ve alanlarımızın neredeyse yüzde 30'unu bu büyük Çelik parçaları depolamak için kullanıyoruz. | TED | وهكذا ، تقريبا 30 في المئة من أرضنا و مجالنا . يستخدم لتخزين هذه الكتل من الصلب .. |
| Çelik iskelet, yansıtıcılı ayna metrekaresi 250$ | Open Subtitles | في إطار من الصلب مع عاكس الزجاج، و انها سوف تكلف 250 دولار لل قدم المربع الواحد. |
| Kocaman bir iletken gerekecek demir veya Çelikten bir şey. | Open Subtitles | ـ أجل ـ سوف تحتاجين لموصل عملاق شيء حديدي أو من الصلب |
| Valyria Kiyameti'nden sonra kimse Valyria çeliginden kiliç yapmamisti. | Open Subtitles | لا أحد يصنع سيف من الصلب الفاليري -منذ هلاك (فالريا .. ). |
| Tarama mikroskopu cinayet aletinin karbon çeliğinden yapılmış bir bıçak olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | وفقًا للتحليل المجهري سلاح الجريمة كان سكين مصنوع من الصلب الكربوني |
| 1991'de yapıldı. Her bir duvara, üç inç Çelik kaplandı. | Open Subtitles | فى عام 1991 تم تركيب ألواحٌ من الصلب سمكها ثلاث بوصات ، لتغطي كل الجدارن |
| Ve o madalyayı da 40 santimlik bir Çelik parçasını bir çocuğun alnına soktuğum için aldım. | Open Subtitles | وانا حصلت علي هذا الوسام لانني غرست 17 بوصة من الصلب في جبين غلام |
| Kalp pili kullanmadıkça, ...ya da titanyum kemik, ...veya kafanda Çelik bir plaka yoksa. | Open Subtitles | إلا إذا كنت تستخدم منظم لضربات القلب أو شريحة من التيتانيوم فى مفصلك أو شريحة من الصلب في رأسك |
| Örümcek ipeğinden bir nano ipliğe bağlı. Çelik kablo gücünde. | Open Subtitles | متصل بخيط حريري مثل خيط العنكبوت له قوة سلك سميك من الصلب |
| Hepiniz beni dinleyin! Orası 300 cm. Çelik bileşimiyle kaplı. | Open Subtitles | الجميع إستمعوا لي هذه عشرة أقدام من الصلب المجموع في الأعلى |
| Bütün yanıcı sıvılar laboratuarın uzak bir köşesinde, Çelik dolapta saklanmaz mı? | Open Subtitles | أليست تلك السوائل الملتهبه تُخزن فى كبائن من الصلب فى الجهة الاخرى من المختبر؟ |
| Odanın dört bir yanı, 3 cm kalınlığındaki Çelik ile kaplı. | Open Subtitles | غرفة الضغط العالي سمكها انش واحد من الصلب بكل الاتجاهات مغلقة بإحكام، الهواء وأنظمة الطاقة داخلية |
| 3 metre Çelikten duvarların var. | Open Subtitles | لديكِ 10 أقدام من الجدران مصنوعة من الصلب |
| Canavar'ı durdurmak için basit bir Çelikten daha fazlasına ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | ستحتاجين لما هو أقوى من الصلب العادي لردع الوحش. |
| Üstelik, vagonlar Fransız malıydı ve Çelikten yapılmışlardı. | Open Subtitles | والاسوأ، ان العربات كانت فرنسية... ومصنوعة من الصلب |
| - Valyria çeliginden. | Open Subtitles | -إنه من الصلب الفاليّري |
| 500 yıldır bizim ailemizde. Valyria çeliğinden. | Open Subtitles | ملكُ لعائلتنا منذ 500 عام، إنه من الصلب الفاليري |
| Valyria Kıyameti'nden sonra kimse Valyria çeliğinden kılıç yapmamıştı. | Open Subtitles | لا أحد يصنع سيف من الصلب الفاليري -منذ هلاك (فالريا .. |