| Sanırım son zamanlarda fazla stres altında. | Open Subtitles | ،لديها الكثير من الضغوطات مؤخراً هذا ما أعتقده |
| Büyük stres altında olduğunu düşünmeme yol açan ithamlarda buşundu. | Open Subtitles | وقدم بعض الاتهامات التي تقودني إلى الاعتقاد انه تحت الكثير من الضغوطات |
| Aslında polislikte, fazla stres altında oluyorsun. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الضغوطات بحكم انني شرطي |
| Ayrıca duyduğuma göre çok iyiymiş ve biz tekrar birleşmeden önce o Max ile birlikteydi yani üzerimde çok baskı var. | Open Subtitles | نعم، وعلى ما يبدو انها جيدة جداً في ذلك وهي كانت مع ماكس قبل ان نكون مع بعضنا فهناك الكثير من الضغوطات |
| Timle ilgili üzerimizde çok baskı var bir galibiyet çok işimize yarar. | Open Subtitles | نحن تحت الكثير من الضغوطات من فريق المهمات الى ان ننجح |
| Sadece yukarılardan bana çok baskı yapıyorlar. | Open Subtitles | كل مافي الامر انني اتعرض للعديد من الضغوطات من فوق |
| Sana nasıl baskı yapıyorlar? | Open Subtitles | أي نوع من الضغوطات يضعونها عليك ؟ |
| Çok fazla stres altında olduğunuz için bu strese karşı gelişen akut bir reaksiyon. | Open Subtitles | لقد وقعتِ تحت الكثير من الضغوطات |
| Sadece üzerimizde çok baskı var. Bu kabul yılı. | Open Subtitles | أنت تمرين بالكثير من الضغوطات فهذا عام الانتداب |