| Roma'da Romalıdan çok köle var. | Open Subtitles | يوجد الكثير من العبيد في روما أكثر من الرومان أنفسهم |
| Hem burada hem de başka eyaletlerde binlerce köle vardı bir zamanlar. | Open Subtitles | إن النيجر هنا كان لديه عشرون ألفاً من العبيد فى حوزته |
| Beni esir edenler kuzeye, tepelerden öteye doğru firar ettiler, ve bir köle gibi beni kullandılar. | Open Subtitles | توجّه الثوّار صوب الشمال إلى أعماق التلال وأستغلوني كنوع من العبيد |
| Kölelerin oğlunun Mısır'a prens olduğunu görmeyeceğim. | Open Subtitles | و سوف لن أرى طفلا من العبيد يكون أميرا على مصر |
| Kölelerin oğlunun Mısır'a prens olduğunu görmeyeceğim. | Open Subtitles | و سوف لن أرى طفلا من العبيد يكون أميرا على مصر |
| Ben Amram ve Yokebed'in oğluyum. İbrani köleler. | Open Subtitles | أنا إبن عمرام و يوشابيل من العبيد العبريين |
| Bithiah Nil'den bir kölenin çocuğunu çıkardı, ona oğlum ve Mısır Prensi dedi, gerçeğe ve boş bir rahmin acısına gözlerini kapattı. | Open Subtitles | بيثيا إلتقطت طفلا من العبيد من النيل إدعت أنه إبنها و أمير مصر أعمت نفسها عن الحقيقه و ألم الولاده فى رحم خالى |
| General Hunter, tarlalardan köleleri toplayıp, kaçak muamelesi yapılan davarlar gibi, kamplara koyuyor. | Open Subtitles | الجنرال هنتر جمع باقة من العبيد و أطلق عليهم اسم: السلع المهربة ثم وضعهم في معسكرات كالماشية |
| köle olduğun için de sen ölene dek kırbaçlarlar. | Open Subtitles | ، و حيث أنك من العبيد ربما يجلدوك حتى الموت |
| Hiçbir pod iki köle etmez. Olacak iş değil. | Open Subtitles | لا توجد سفينة تساوى إثنان من العبيد ليس حتى بأبعد إحتمال. |
| Sizi bu kıyafete sokabilmek için bir düzine köle haftalarca çalışmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه تطلب مجموعة من العبيد لعدة أيام ليصنعوه لكِ |
| Bir sürü köle bizim... karşılaştığımız durumla mücadele ediyorlar. | Open Subtitles | إنة فقط هؤلاء الحفنة من العبيد المتعفنيين يواجهون نفس الظروف التي نواجها0 |
| Aranızda bir sürü insan köle satın alıyor aynen at, eşek, köpek satın alır gibi. | Open Subtitles | عند الكثير منكم العديد من العبيد تعاملونهم كما لو كانوا حميركم وكلابكم وبغالكم |
| Kızılderililerin ve Kölelerin korkusundan... kahrolası Birliğin korkusundan. | Open Subtitles | الخوف من الهنود ، الخوف من العبيد الخوف من الإتحاد |
| Roma'ya son verip, Kölelerin ve... efendilerinin olmadığı bir dünya inşa edeceğiz. | Open Subtitles | وسنضع نهاية للرومان , ونبني عالم جديد0 حيث لا يوجد المزيد من العبيد , والمزيد من الاسياد0 |
| Bütün rock'n roll müziğinin kökeni blues ve Kölelerin müziğidir. | Open Subtitles | أصل كل صخرة 'ن لفة هو في موسيقى البلوز والموسيقى من العبيد. |
| Kölelerin denize atılma sebebi su kaynaklarının azalması değildi. | Open Subtitles | لم يتم التخلص من العبيد لأن الماء كان في نقص |
| Ben Amram ve Yokebed'in oğluyum. İbrani köleler. | Open Subtitles | أنا إبن عمرام و يوشابيل من العبيد اليهود |
| Bithiah, Nil'den bir kölenin çocuğunu çıkardı ona oğlum ve Mısır prensi dedi gerçeğe ve boş bir rahmin acısına gözlerini kapattı. | Open Subtitles | بيثيا إلتقطت طفلا من العبيد من النيل إدعت أنه إبنها و أمير مصر أعمت نفسها عن الحقيقه و ألم الولاده فى رحم خالى |
| Biraz erken geldin. "30cm köleleri" çekimi öğleden sonra başlayacak. | Open Subtitles | لقد أتيّت مبكراً قليلاً. إثنا عشر بوصة من العبيد لا يصورن حتى ظهرِ اليوم. |