| Benim paramdı, onu benden çaldılar ama hiçbir yerde bulamadım. | Open Subtitles | كانت أموالي ونهبوها ولم أتمكن من العثور عليها فقلت : |
| Öncelikle geçen haftaydı sanırım, telefonumu açıp Uber randevusu ayarlamaya çalıştım ve uygulamayı bulamadım. | TED | قبل كل شيء ، أعتقد أنه في الأسبوع الماضي ، فتحت هاتفي وحاولت الحجز في التطبيق أوبر و لم أتمكن من العثور على التطبيق. |
| Henüz bulamadık ama aramalar da sondayı tekrar çalışır hale getirme çabalarımız da devam ediyor. | TED | لم نتمكن من العثور عليه بعد، لكن البحث لا يزال مستمرًا. كما نواصل مساعينا لإعادة تشغيل المسبار ثانية، |
| Tam olarak neye benzedğini bilmiyordum ki bu onu bulmayı çok ama çok zor yapıyordu. | TED | ولم أكن أدري ما هو شكله، مما يجعل من العثور عليه أمرا جد صعب. |
| Tamam ama birini bulamazsak kaybedeceğiz. | Open Subtitles | حسنا ولكن إذا لم نتمكن من العثور على بديله سنخسر المنافسه. |
| Allahım, asla zamanında bulamayacağız. | Open Subtitles | يا إلهي، لن نتمكن من العثور عليه في الوقت المناسب |
| Faydası yok. Hiçbir şey bulamadım. | Open Subtitles | لا فـائدة لم أتمكّن من العثور على أيّ شيء |
| Ama Üstçavuş Highway'i bulamadım. | Open Subtitles | انا لم اتمكن من العثور على جانى هايواى , رغما عن ذلك ؟ |
| Babama hediye almak istedim, ama hiçbir şey bulamadım. | Open Subtitles | كنت أرغب في شراء بعض الهدايا لوالدي لكن لم أتمكن من العثور على أي شيء |
| Pahalı birşey bulamadım... ..böylece bende bunu yüksek fiyata aldım. | Open Subtitles | لم أتمكن من العثور على أي شيء باهظة الثمن.. .. اشتريتها لأن ثمنها باهظا. |
| Seni bulamadım. Seninle evlenirdim. | Open Subtitles | لم أتمكن من العثور عليكِ' 'ِوإلا كنت قد تزوجت بك |
| Elimizden geldiği kadar baktık ama bulamadık. | Open Subtitles | إنه صعب ، لقد بحثنا لكن لم نتمكن من العثور عليهم. |
| Fakat tabii ki, bedenini ya da ona ait bir şeyi bulamadık. | Open Subtitles | لكننا بالطبع لم نتمكن من العثور على جثته أو ما شابه بعد ذلك |
| Patron 5 evin sahibini bulamadık. | Open Subtitles | لم نتمكن من العثور على المالكين للخمسة المنازل الأخيرة |
| Mevcut dokuz gönüllüm ile São Tomé'li bir yazarın, internetten yeterli sayıda nüshasını alabileceğim bir kitabını bulmayı başardım. | TED | بمساعدة المتطوعين التسعة، تمكنت من العثور على كتاب للمؤلف باولو تووامان وشراء ما يكفي من النسخ على الانترنت. |
| Sayın Başkan, eğer infilak etmeden önce savaş başlığını bulamazsak on milyonlarca Amerikalı yok olmayla karşı karşıya gelebilir. | Open Subtitles | ,سيدي الرئيس، لو لم نتمكن من العثور على هذا الصاروخ قبل أن ينطلق سيواجه 10 مليون أمريكي الإبادة |
| Asla buradan çıkış yolunu bulamayacağız. | Open Subtitles | لن نتمكن من العثور على مخرج من هنا. |
| Siber Güvenlik ne bir fotoğraf ne de bir adres bulabildi. | Open Subtitles | من العثور على صورة فقط تركونا بعنوان |
| Bak, benim kafam zaten güzel, ama bu bira bulmaktan daha kolay. | Open Subtitles | إسمعي، أنابالفعلثملة، و لكن هذا أسهل من العثور على جعة |
| Eğer siz haklıysanız ve Avatar hayattaysa bile, onu bulamayacaksınız. | Open Subtitles | حتى إذا كنت محقاً, وكان الآفاتر على قيد الحياة فلن تتمكن من العثور عليه. |
| Sadece kitabı bulup Gui'nin hatalı olduğunu kanıtlasam da! | Open Subtitles | لو تمكنت فقط من العثور على الكتاب لأُثبت أن برناردو جوي كان مُخطئاً |
| Zamanımız tükeniyor onu hemen bulmak zorundayım. | Open Subtitles | نحن لا يمكن أن تنتظر. لا بد لي من العثور عليه. |
| Malı kaybettim tamam mı? bulmam gerekiyor. O yüzden biraz otur, rahatla tamam mı? | Open Subtitles | لا بد لي من العثور عليه، حتى إذا كنت لا تمانع الاسترخاء قليلا؟ |
| Listelenmiş alakalı bütün kişiler ya ölmüş ya da bulunamıyor. | Open Subtitles | كل الاتصالات المدرجة كانت إما بالرصاص أو لم أتمكن من العثور عليها |