| Babam o akşam yemeği erken bitirdi. | TED | والدي فرغ من العشاء باكرا في ذلك المساء. |
| Hem zaten, bu gelir sayesinde, hepimiz daha çok akşam yemeği yiyor olacağız ayrıca o artık görmek isteyeceğimiz birisi değil en azından seninle değil. | Open Subtitles | أعني، مع هذا الحساب كبير نحن جميعا سنتناول الكثير من العشاء وسنذهب الى الكثير من المناسبات ربما ستذيدين كليو أو اثنين |
| Sadece bir akşam yemeği yemeye geldim... bilirsin, yemeğe iyi davranacak biriyle... ben. | Open Subtitles | فقط أتناول قليلاً من العشاء بنفسي تعلمين , مع شخص ما جيّد .. أنا |
| Akşam yemeğinden kalan eti çıkar ve kahve yap. | Open Subtitles | أحضر اللحم المتبقي من العشاء وبعض القهوة الساخنة. |
| Bu akşam bir işim yok ve sanırım bir Akşam yemeğinden zarar gelmez. | Open Subtitles | حسناً، أَنا حره هذا المساء ، لذا أنا أفترض قليلاً من العشاء لن يضر |
| Bir uşak, akşam yemeği için fazla bir şey yapamıyor! | Open Subtitles | كبير الخدم لا يستطيع أن يقوم بما هو أكثر من العشاء على صينية |
| Ama işte otel ve bir kaç güzel akşam yemeği... | Open Subtitles | ولكن، كما تعلمون، الفندق واثنين من العشاء لطيفة ... |
| Banliyöde farklı bir akşam yemeği hazırlanıyordu daha az kolesterollü ve hiç gözyaşı olmadan. | Open Subtitles | أبتاون، كان هناك نوع مختلف من العشاء يجري حاليا إعداد... مع أقل نسبة الكوليسترول وليس دموع. |
| Washington'da bir sürü akşam yemeği ısmarladım. | Open Subtitles | وإشتريت الكثير من العشاء في واشنطن |
| akşam yemeği için eve gidiyorlardı evden bir mil uzakta... bir SUV dur işaretini kaçırmış. | Open Subtitles | كانو يقودون إلى المنزل بعد العوده من العشاء فقط ميل بعيد عن المنزل و... وإنفجرت عبوة علامة التوقف. |
| Seksi bir ajan akşam yemeği mi? | Open Subtitles | نوع من العشاء المثير للتجسس صحيح. |
| Çarşamba akşamı, akşam yemeği niyetine. | Open Subtitles | -متى؟ بدلاً من العشاء, ليلة الأربعاء |
| "Son akşam yemeği"nin birebir ölçülerde replikası. | Open Subtitles | صورة طبق الاصل من "العشاء الأخير" |
| Gece yarısını geçti ama Akşam yemeğinden döndüğümüzden beri oradalar. | Open Subtitles | تعدّى الوقت منتصف الليل، وما زالوا يحتفلون منذ أن وصلنا للمنزل من العشاء |
| Akşam yemeğinden eve dönüyorduk. | Open Subtitles | وكنا عائدين إلى البيت من العشاء |
| Müşterilerle Akşam yemeğinden dönüyordum. | Open Subtitles | كنت قادماً إلى المنزل من العشاء مع العملاء . |