| Lanet müdür benim de o çetenin bir parçası olduğumu düşünüyordu. | Open Subtitles | ظنّ ذلك المدير السافل أنني فرد من العصابة |
| Sonra çetenin bir üyesi oldum ve yeni üyelerin giriş törenine katıldım. | Open Subtitles | بعدما أصبحت فرداً من العصابة تسنت لي الفرصة لاختيار أعضاء جدد |
| Eğer bir bahçıvan değilsen, çete üyesi değilsindir. | TED | إن لم تكن من المزارعين، فلست من العصابة. |
| Hayatta kalmak için çete kurmaya mecbursun. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ جزءَ من العصابة للتَمَتُّع بالفرصة. |
| Şimdi bu güç dağıtan adam çetenin üyesi mi oldu? | Open Subtitles | إذًا أيعني هذا أن رجل القوى بات من العصابة الآن؟ |
| Görünüşe göre Riley kartel dostlarıyla görüşecek. | Open Subtitles | يبدو ان رايلي ستقابل أصدقاءها من العصابة |
| Bir dakika ya. O Çeteden ama ben değil miyim? | Open Subtitles | عذراً ، ولكن هل هي جزء من العصابة وأنا لا؟ |
| Sonunda, çetenin bir kısmıyla arkadaş oldum. | Open Subtitles | في هذه النقطة انا صديق مع بعض من العصابة |
| Artık çetenin bir üyesi olduğumu sanıyordum. | Open Subtitles | لدي شعور بأنني كنت جزءا من العصابة |
| Ama nihayet çetenin bir üyesi olduğumu hissetmeye başlıyorum." | Open Subtitles | لكنها تجعلك تشعر أنك فرد من العصابة |
| Artık Vincent çetenin bir parçası mı? | Open Subtitles | هل فينست فرد من العصابة الان؟ |
| - çetenin bir parçası değilsin. | Open Subtitles | -انت لست جزءً من العصابة |
| Benim tahminim bir çete mensubunun iki cinayet kurbanının cesedinin yerini değiştirirken yakalamış olduğumuz | Open Subtitles | تقديري بأننا اعترضنا سبيل فرد من العصابة من نقل جثة إحدى الضحيتين المقتولتين |
| Yeni çete üyesiyse, kaçma riski var demektir. | Open Subtitles | إذا ما أصبح فرد من العصابة جديد فسيكون محلقاً في خطر |
| Diğer çete üyeleri tarafından harcanmaktansa barbiyle oynaması daha iyi.Uzun olan yakalandı | Open Subtitles | أفضل أن تكون مع العصابة من أن تضرب من العصابة. قسم الفتيات الطويلات، أُمّن |
| Çetenin her bir üyesi beşer yıl yerler. | Open Subtitles | كل عضو من العصابة يحصل على خمس سنوات لدوره في الجريمة |
| Belki hatırlarsın hapisteki kartel üyeleri genellikle arkadaşlarının yaptıkları suçları üstlerine alırlar. | Open Subtitles | ربما تتذكر أعضاء سجناء من العصابة عادةً يعترفون بجرائم |
| kartel'in kasabadakilerle konuşması ne kadar sanıyorsun? | Open Subtitles | كم من الوقت باعتقادك سوف يستغرق من العصابة للتحدث مع أهل القرية |
| Çeteden çıkmanın üç yolu var. | Open Subtitles | يوكجد ثلاث طرق لكي تتخلص من العصابة إما أن تقتل أو أن تذهب إلى السجن |
| Çünkü o akıllı ve cesur davranarak, Çeteden ayrıldı, sen yapamadın. | Open Subtitles | لأنه كان يملك العقل و الشجاعة للخروج من العصابة و أنت لا |