| Ve Kristal bir kafesin içinde Cinlerin Perisi, bütün elmaslardan daha güzel. | Open Subtitles | وداخل قفص من الكريستال هناك حورية الجان ، اجمل من اي الماس. |
| Bu bardağı müzeye koymalıydık ama bu değerli Kristal takımı bozmak istemiyorum. | Open Subtitles | إنها تُحفة رائعة. يجيب أن نحتفظ بها بخلاف أنها من الكريستال الجيد و انا أكره أن أفرق المجموعة. |
| Tahmini merkezde sık Kristal matriksleri görünüyor ki bu da, bahsettiğiniz anında donma senaryosunu destekler nitelikte. | Open Subtitles | هناك قالب متين من الكريستال قريب من المركز, يقترح سيناريو التجميد السريع الذي اقترحته. |
| Ben buraya cd ler ve kitaplar hakkında bile savaşmaya geldim ve sen bana savaşı Kristal vazoda sunuyorsun. | Open Subtitles | , أنا جئت للشجار حول الأقراص و الكتب و أدخل إلى حرب على زهرية من الكريستال |
| Ama bu cam parçası Kristal bir avizeye ait değil. | Open Subtitles | ولكن هذا الزجاج ليس من الكريستال الذي كان بالثريا |
| Onların hüneri Kristal saflığında cam üretebilmekti. | Open Subtitles | إنها المهارة التي تجعلهم يصنعون كوب من الكريستال فائق النقاء |
| İkinizi güzel bir ziyafet bekliyor. Kristal şamdanlar, platin kapı kolları... | Open Subtitles | تنتظركما كثير من المتع ثريات من الكريستال, و مقابض الأبواب من البلاتين, |
| Sanırım bir paket kokain veya bir torba Kristal için herşeyi yapar ha? | Open Subtitles | أعتقد أنها ستفعل أي شئ من أجل كيس من الكوكايين وبعض من الكريستال , هاه؟ |
| Bu yalnızca yaşlı göğüslerin arasında tutulması gereken türden bir Kristal. | Open Subtitles | هذا هو النوع من الكريستال الذي يجب أن يبقى بين نهود العجائز |
| Çiçek ayarlamalarını yarılarsak etrafına Kristal bir vazo yapabiliriz. - Bayıldım. | Open Subtitles | ومن ثم بامكاننا ان نضع مزهرية من الكريستال |
| Kristal radyo yapmıştın uzaylıları duyabilmek için. | Open Subtitles | صنعت مذياعاً من الكريستال لكي تتمكن من سماع المخلوقات الفضائية |
| - Onlar senin. - Eminim bu tamamen Kristal. | Open Subtitles | أنها لك اراهن أن جميعها من الكريستال |
| Kristal kâse. Çok şık bir şey. | Open Subtitles | إنها زبدية من الكريستال ممتازة |
| Bir avize parçası. Kristal hem de. | Open Subtitles | إنها قطعة من شمعدان إنها من الكريستال |
| Git bize iki şişe daha Kristal al. | Open Subtitles | إذهبي وأجلبي زجاجتين من الكريستال |
| Kristal sesi çıkarmıyor. Kristal olamaz. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من الكريستال. |
| Bir de Kristal ayakkabılar, elveda de strese. | Open Subtitles | حذاء من الكريستال |
| İkisi de Kristal kurşun. | Open Subtitles | وكلاهما من الكريستال |
| Bu Kristal. | Open Subtitles | إنه من الكريستال |
| Bir, Kristal büyücüsü. | Open Subtitles | ساحر من الكريستال |