"من اللحظة التي" - Translation from Arabic to Turkish

    • andan itibaren
        
    Yukarı çıkışa karar verdiğim o andan itibaren, sarsıcı bir şeyleri algılarım. TED أثناء الصعود، تحدث صدمة كبيرة، بدءاً من اللحظة التي أقرر فيها الصعود
    Ben doğdu andan itibaren, o Tüm babam hiç istedim. Open Subtitles من اللحظة التي ولدت فيها، هذا كل ما اراده أبي
    Doğduğu andan itibaren, Albert hayatımın neşesi oldu... Open Subtitles لماذا,من اللحظة التي ولد فيها ألبرت كان فرحة حياتي
    Evet dediğim andan itibaren kıskançlık etmeye başladı. Open Subtitles من اللحظة التي وافقت بها جورج أصيب بحب التملّك
    İlk mektubunu aldığım andan itibaren diğerleri gibi olmadığını anlamıştım. Open Subtitles من اللحظة التي تلقيت فيها خطابك الأول عرفت أنك لست كسائر البشر
    İlk mektubunu aldığım andan itibaren diğerleri gibi olmadığını anlamıştım. Open Subtitles من اللحظة التي تلقّيت فيها رسالتك الأولى عرفت أنك لست كالباقين
    Doktorları, onun artık göremeyeceğini söyledikleri andan itibaren... Open Subtitles من اللحظة التي أخبره فيها , أطبّائه أنه أعمى
    Bak, gördüğün ilk andan itibaren Juan Antonio'ya olan duygularını biliyordum. Open Subtitles لا، لا، أعرف أنك تحبين خوان أنطونيو من اللحظة التي رأيته فيها
    Doğduğu andan itibaren, onun, tüm hayatı olmuştu. Open Subtitles من اللحظة التي ولدت فيها، أصبحت حياته كلها.
    İnsanoğlunun doğduğu andan itibaren bir gün öleceği kesindir zaten. Open Subtitles الرجل سيموت من اللحظة ... التي سيغادر فيها بطن أمه
    İşaretlendiğin andan itibaren ona hizmet ediyorsun. Open Subtitles من اللحظة التي عُلّمتَ بها، و أنتَ كنتَ تخدمه.
    Uyandığımız andan itibaren aynanın karşısına geçer küçük yalanlarımızdan bir koza örmeye başlarız. Open Subtitles من اللحظة التي نستيقظ بها انظر الى تلك المرآة كل ما نفعله هو نسج اكاذيبنا الصغيرة
    Doğduğumuz andan itibaren kategorilere ayrılırız. Open Subtitles من اللحظة التي نُولد فيها يتم تقسيمنا الي مجموعات.
    Bu süreç baskı olarak bilinir, ve çoğu kuşun doğduğu andan itibaren olan bir şeydir. Open Subtitles انها عملية تعرف باسم الدمغ, وانه شيء يفعله العديد من الطيور من اللحظة التي يولدون فيها.
    Seni ilk gördüğüm andan itibaren ne kadar çürümüş olduğunu biliyordum. Open Subtitles لقد عرفت من اللحظة التي رأيتكِ فيها كم أنتِ فاسدة
    İlk gördüğüm andan itibaren, hapisteyken de dışarıdayken de onunla ilgilendim. Open Subtitles أن كان لي لأجلها داخل و خارج السجن. من اللحظة التي قابلتها فيها للمرة الأولى.
    Onu bulduğumuz andan itibaren bizi yönlendirdi. Open Subtitles لقد تلاعبت بنا من اللحظة التي وجدناها فيها
    Tanıştığımız andan itibaren... Open Subtitles من اللحظة التي إلتقينا فيها كنا نعلم أن حياتنا
    Tanıştığımız andan itibaren hayatlarımızın asla eskisi gibi olmayacağını biliyorduk. Open Subtitles من اللحظة التي إلتقينا فيها كنا نعلم أن حياتنا لن تظل علي حالها
    Tanıştığımız andan itibaren hayatlarımızın asla eskisi gibi olmayacağını biliyorduk. Open Subtitles من اللحظة التي إلتقينا فيها كنا نعلم أن حياتنا لن تظل علي حالها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more