| Bunu anlamamın 20 yılımı alması kötü oldu. | Open Subtitles | من المؤسف أنني لم أكتشف ذلك سوى بعد مرور 20 عام |
| Meredith'le Boston'a taşınmamız kötü oldu. | Open Subtitles | تعلم، من المؤسف أنني و(ميرديث) سننتقل إلى "بوسطن". |
| Başaramadığım kötü oldu ya! | Open Subtitles | ! من المؤسف أنني لم أنجح ! |
| Ne yazık ki penceremi açamıyorum. | Open Subtitles | من المؤسف أنني لا أستطيع ترك نافذتي مفتوحة. |
| Ne yazık ki sahtekarlıkla kazandığın parayı kabul edemem. | Open Subtitles | من المؤسف أنني لا أستطيع أن أقبل مالاً . حصلت عليه عن طريق الاحتيال |
| yazık ki 7 ay seninle çalıştım. | Open Subtitles | "من المؤسف أنني قضيت "سبعة أشهر ملازم لك |
| Ne yazık ki yanımda birini götüremiyorum. | Open Subtitles | من المؤسف أنني لا أملك مرافق معي |
| Ne yazık ki, harekete geçmek için çok uzun süre bekledim. | Open Subtitles | من المؤسف أنني أنتظرت طويلاً للتصرف |
| Ne yazık ki onları içeri getirmeyeceğim. | Open Subtitles | من المؤسف أنني لن أُحضرها |
| Ne yazık ki onları getirmiyorum. | Open Subtitles | من المؤسف أنني لن أُحضرها |