"من الماس" - Translation from Arabic to Turkish

    • elmas
        
    • elması
        
    • karatlık
        
    Bugün sahilin yanında bir çeşit elmas soygunu vardı, tamam mı? Open Subtitles لقد كان هناك بعض من الماس قريب من الشاطئ اليوم, صح؟
    250 dolarlık takım elbise giyen ve elmas yüzük takan adamlara bakıyorsunuz. Open Subtitles أنتَ تنظر إلى رجال يرتدون بذل بقيمة 250 دولارًا وخواتم من الماس
    Çoğu insan gibiysen, önce yolculuğu bitirmeye yetecek kadar su, sonra taşıyabileceğin kadar elmas alırsın. TED إذا كنت كمعظم الناس ستختار مياهاً تكفيك لتكمل الرحلة، ومن ثم ستختار ما يمكنك حمله من الماس.
    Kameraları, çelikten duvarları, güvenlik görevlilerini ve kapalı kapıları aşarak yüz milyon sterlinlik elması nasıl çaldınız? Open Subtitles سرقة مئة مليون باوند من الماس تجنب الات التصوير , الحراس جدران الفولاذ الابواب المغلقة انا نفسي لم اكتشف ذلك
    Çok sayıda sahte pırlantaya ihtiyacım var. En az on karatlık. Open Subtitles أحتاج دزينة من الماس المزيف عشرة قيراطات على الأقل
    Küçücük bir ülke. Petrol yok. elmas yok. TED الدولة الصغيرة الحبيسة. لا نفط. لا كميات من الماس.
    elmas dolu bir arazide yürümekten hiç de farklı değil. TED هذا لا يختلف عن المشي في أفدنة من الماس.
    Elmaslar, tonlarca elmas. Malteklerin meşhur hazinesi. Open Subtitles الماس , اطنان من الماس الكنز المشهور للمالتيك
    Yerde kemik ve diş parçaları ile bir elmas küpe, toka, bir el çantası anahtarlar, ve bir paket et bulundu. Open Subtitles على الارض كان يوجد أجزاء من العظم والاسنان حلق من الماس دبوس شعر, حقيبة يد مجموعة مفاتيح قطعة من اللحم
    Onlara iyi yüzünü göster... elmas kolye al, ve sabah buğusu gibi gitsinler. Open Subtitles أريهن وجهاً وسيماً وعقداً من الماس ويأتين إليك على الفور
    Gerçek elmas küpelerimiz var. Open Subtitles هل انتما متزوجان؟ نحن معنا اقرط من الماس حقاً
    "...bir sürü elmas, altın, bozuk para..." Open Subtitles أو كلّ شيء ، ونحن وجدنا الكثير من الماس ، الذهب ، عملات معدنية
    Bu arada gördüğünüz elmas değil zircon. Open Subtitles إنه من مادة الزيركون بالمناسبة و ليس من الماس
    Biliyor musun, 2 gün önce gerçek bir elmas yüzük çıkardım. Open Subtitles أنت بين تعلمون، أنا فعلا سحبت خاتم من الماس من هنا قبل يومين.
    Kazanç için işlenseydi bir avuç dolusu elmas yeterdi. Open Subtitles لو أننا وجدنا دليلاً من الماس فإن الإدانة ستصبح كاملة
    Daha özel bir şey gerekiyor, elmas uçlu, soğutuculu delici gibi bir şey. Open Subtitles أحتاج لشيء متخصص أكثر مثل ثاقب ذو رأس من الماس ونظام تبريد
    Selülit önleyicisi deniz yosunu elmas köpek tasması ve bir karaoke makinesi. Open Subtitles مستحضر من الاعشاب البحرية ، قلادة كلب من الماس والة كاريوكي
    Herif 3.2 Milyon Dolarlık elması çalıyor ama güzel bir kıza karşı koyamadığı için yakalanıyor. Open Subtitles الرجل يسرق 3.2 مليون دولار من الماس ونحن نحصل عليه بسبب انه لا يستطيع مقاومة وجه جميل
    Safir bu, 6 karat kusursuz, üstünde 2.5 karatlık cevher elması var. Open Subtitles ،أنه ياقوت، ستة قيراط .نقي، محاط بـ 2.5 قيراط من الماس
    Farklı mülklerinizde sakladığınız 300 karatlık elmasları istiyoruz. Open Subtitles نريد 300 قطعة من الماس. يمكنك الاحتفاظ بالمباني الخاصة بكَ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more