| Yani Vali haklı çıkmıştı. Ama gün içerisinde, şehirden bir adam geldi onun yanıldığını söyledi bu yüzden adamı vurdular. | Open Subtitles | فشعر العمدة أنه على حق، ولكن بالنهار جاء رجل من المدينة وقال للعمدة أنه مخطيء وأنه قد يُقتل على فعلته |
| Eşyalarımı arabaya yükledim ve yola çıktım. şehirden uzaklaşmak zorundaydım. - Neden peki? | Open Subtitles | أنا فقط ألقيت بأشيائي في السيارة ، و أقلعت اضطررت للخروج من المدينة |
| Ve O'nu korumak için, şehir dışına çıkarma fikri gülünç. | Open Subtitles | و فكرتك حول اخراجها من المدينة لاجل حمايتها فكرة سخيفة |
| Biliyor musun, şehir dışına çıkmak evcil hayvana da iyi gelir. | Open Subtitles | هل تعلمين، الخروج من المدينة هو حقاً أمرٌ عظيمٌ للحيوانات الأليفة |
| Gördüğünüz gibi şehrin bu kesimindeki sokaklar çok dar ve eski. | Open Subtitles | كما ترى, الشوارع فى هذة الناحية من المدينة ضيقه وقديمه للغاية0 |
| Aklına koyunca şehirli beyaz adamın neler yapabileceğini görmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | انتم تريدون ان تروا ما يستطيع الرجل الأبيض من المدينة فعله عندما يضع الأمر في ذهنه |
| şehirden iki saat uzak olan bu boktan yere getirdim onu. | Open Subtitles | وأن اجعلها تقود لمدة ساعتين إلى هذا الجزء القذر من المدينة |
| Ama bir süre ortalıkta görünmemem, bu şehirden uzaklaşmam gerek. | Open Subtitles | لكن أنظري , علي الأختباء لبعض الوقت والخروج من المدينة |
| Dinle, papağan, senin şehirden olman bizden biri olmadığın manasına gelmez. | Open Subtitles | اسمع أيها الطائر ليس لأنك من المدينة أنك لست واحداً منا |
| Evet, bugün şehirden getirmeye söz verdiğin pasta. Ben'in favorisi. | Open Subtitles | نعم الكعكة التي وعدت ان تحضرها من المدينة المفضلة لبين |
| Evet. Bir süre şehir dışına mı çıksam? İyi fikir. | Open Subtitles | ذلك صاحب العمارة ربما علي أن أخرج من المدينة قليلاً |
| Geçen yıl şehir dışına taşınmış. Geçen ay bir anastezi uzmanıyla evlenmiş. | Open Subtitles | إنتقلت من المدينة العام الماضي وتزوّجت من طبيب تخدير في الشهر الماضي |
| Biliyor musun, şehir dışına çıkmak evcil hayvana da iyi gelir. | Open Subtitles | هل تعلمين، الخروج من المدينة هو حقاً أمرٌ عظيمٌ للحيوانات الأليفة |
| Varşova'da fakat bazen şehir dışına çıkarız. | Open Subtitles | في وارسو لكننا الخروج من المدينة بين الحين والآخر. |
| - şehrin hangi bölümünde o yol? - Sana hayır dedim. | Open Subtitles | في أيَّ جزء من المدينة يوجد ذلك الشارع قلت لكِ لا |
| Seni şehrin bu tarafına getiren şey nedir? Halka mı karışıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي جلبك إلى هذا الجزء من المدينة , تتجول ؟ |
| şehrin dışına çıktın, şimdi de acele etsen iyi olur. | Open Subtitles | إذا أردت الخروج من المدينة الآن سيكون الوقت المناسب لذلك |
| şehirli beyaz adamın laneti üzerinizde, dostum. | Open Subtitles | لعنة الرجل الأبيض من المدينة اصابتك الأن يا صديقي |
| Polisler "24 saat içinde şehri terk et" dediklerinde, tek istediğim gözüne yumruğu çakmak, şantaj yapıp, haraca bağlamak, seni incitecek her şeyi yapmaktı. | Open Subtitles | :وعندما قال الشرطة اخرجي من المدينة في 24 ساعة كل ما أردت القيام به هو ان ابصق في عينيك ابتزازك استغلالك، أي شيء يؤذيك |
| Yemeğimizi yiyelim, videoları teslim edelim ve gidelim bu kasabadan. | Open Subtitles | حسناً، لنأكل و نقوم بتوصيل الشرائط و نخرج من المدينة |
| Ve biz buradan gidiyoruz Racoon'a iyi bakın. Söylediğimde kalkacağız. | Open Subtitles | سنقوم بالخروج من المدينة عند اعطائى الاشارة |
| - şehirden daha önemli olan insanların anlaşabilmesidir. | Open Subtitles | - أكثر أهمية من المدينة - إنه التوافق بين الشعوب إذا كان شعبين متوافقين |
| Bu şehir dışında 45 dakikalık bir piyasa araştırması olacak. | Open Subtitles | اعتقد أن التنمية السكنية على بعد 45 دقيقة من المدينة |