| İkincisiyse bu gecenin erken saatlerinde bölge hastanesinde yaralarına yenik düşüp öldü. | Open Subtitles | والآخر لم ينجو طويلاً في وقتٍ باكر من المساء في المستشفى. |
| İkincisiyse bu gecenin erken saatlerinde bölge hastanesinde yaralarına yenik düşüp öldü. | Open Subtitles | والآخر لم ينجو طويلاً في وقتٍ باكر من المساء في المستشفى. |
| Sanırım gecenin bu kısmı, seni bir şeyler içemeye davet edeceğim kısım. | Open Subtitles | حسنا ، أعتقد أن هذا هو الجزء من المساء حيث يجب أن أدعوكم إلى لشرب ربما. حسنا. |
| Sokağa ilk çıkışınızı geri dönüşünüzü ve Katerina İvanovna'nın yatağınızın ucunda Gece boyunca diz çöküp beklemesini. | Open Subtitles | حكى لي كيف خرجت في الساعة السادسة صباحا لتعودي في الثامنة من المساء وكيف ركعتْ كاترينا إيفانوفنا أمام سريرك |
| Gece geç saatlere kadar kalıp, hocasıyla çalışıyor. | Open Subtitles | تمكث حتى وقت متأخر من المساء للعمل مع مدربها |
| Tüm gecenin olaylar yüzünden tamamen gölgede kalacağının farkında değil. | Open Subtitles | إنّه لا يُدرك أن الغرض الكامل من المساء سيكون مُظلماً تماماً. |
| gecenin bu vaktinde, kimin sürpriz yaptığını merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل من يمكن أن يكون... يفاجئني في هذا الوقت من المساء |
| gecenin son şarkısını karıma, en yakın dostum ve artık çocuğumuzun annesine adamak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أهدي أغنيتي الأخيرة من المساء لزوجتي، أفضل صديق، و... |
| Ve şimdi de, karşınızda programımızın assolisti... gecenin yıldızı Bay Charlie Rich. | Open Subtitles | و الآن ، الجميع ، على الاداء المميز من المساء ... نجم المعرض الليلة ، السيد تشارلي ريتش . |
| Kim'e gecenin geri kalanında dışarıda olacağımızı söyledim kapıyı o kilitleyecek. | Open Subtitles | - أجل - أخبرت (كيم) بأننا سنكون بالخارج لما تبقى من المساء و هي من ستقوم بإغلاق المطعم |
| gecenin bu saatinde mi? | Open Subtitles | في هذا الوقت من المساء ؟ |
| I gecenin bir çift için onu görmedim. | Open Subtitles | - لا، ليس على عدد قليل من المساء. |
| Gece programımıza hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبا بك في برنامجنا في هذا الوقت الوقت المتأخر من المساء |
| - Dün Gece erken saatlerde tek kullanımlık bir cep telefonundan aranmış. | Open Subtitles | كانت واردة، في وقت مبكر من المساء السابق. من متجر شراء للأشياء التي يمكن التخلص منها. |
| O da partide ve Gece ilerleyen saatlerde olduğu. | Open Subtitles | وهذا كان في الحزب و كان في وقت متأخر من المساء. |