"من المعادن" - Translation from Arabic to Turkish

    • metal
        
    • metallerin
        
    • bir mineral
        
    Yani Paskalya Tavşanı okyanus zeminine değişik şeyler bırakıyor ve araştırma yaptığımız bu sıra dağ üzerinde kocaman metal yataklarına sahipsiniz. TED فهل قام ميكي ماوس بوضع هذه الأشياء في قاع المحيط, ولدينا احتياطيات ضخمة من المعادن الثقيلة هنا في هذه السلسلة الجبلية.
    Ve birde, şaşırtıcı olan, ucuz metal den yapılmıştı. ve zamanla tamamen paslanmıştı, her yerde su ve örümcekler vardı. TED وللمفاجأة فقد كانت معمولة من المعادن الرخيصة الثمن, اعتراها الصدأ كليا, والماء في كل مكان , والعناكب.
    Adamlarına söyle, tüm metal parçalara ihtiyacımız var. Open Subtitles أريد معدن إضافي أخبر الرجال أنني أريد مزيداَ من المعادن في يدي
    Yıldızlarda metallerin bir milyon katı kadar hidrojen ve helyum var. Open Subtitles هناك هيدروجين وهيليوم مليون مرة أكثر من المعادن في النجوم
    Her hangi bir mineral veya ağır metal ya da ikisini de bulunduran bir obje olabilir. Open Subtitles حسنا, ومن اين تأتي تلك التداخلات؟ حسنا, أي عدد من المعادن أو المعادن الثقيلة او يمكن ان تكون تحفة تحتوي الاثنين
    Büyük ihtimalle yapımında kullanılan maddenin yeterince metal içermemesinden dolayı. Open Subtitles ربما لأن المواد التي كان أدلى بها ل لم يكن لديهم ما يكفي من المعادن في ذلك.
    Bir sürü paslı metal ve Büyük ihtimalle onu aşağıda tutuyorlar. Open Subtitles الكثير من المعادن الصدئة ومن المحتمل أنهم محكمين عليه
    Amma çok metal vardı. Open Subtitles لقد كان ذلك الكثير من المعادن, مهلاً لقد كنت اعرف اخاك
    Ama biz, metal parçalarına dönüşene kadar savaşmayı tercih ediyoruz. Open Subtitles المشكلة فقط، أننا إخترنا القتال حتى اللحظة التي سنتحول فيها إلى خردة من المعادن
    Havada bugün bir sürü metal var, millet. Open Subtitles وهناك الكثير من المعادن في الهواء اليوم، والناس.
    Aynı zamanda herhangi bir metal zehirlenmesi de olabilir. Open Subtitles ومن الممكن أن يكونَ تسمّماً بأيٍّ من المعادن الثقيلة
    - Peki. Bu yumurtalar özel metal ve değerli taşlarla yapılmıştır. Open Subtitles الأثريات كلها مصنوعة من المعادن القيمة والمجوهرات الثمينة
    Katil iki farklı ağır metal zehirlenmesine mi maruz kalmış yani? Open Subtitles القاتل كان يحمل نوعين مختلفني من المعادن القاتلة القوية ؟
    Üstünde bir sürü metal olan bir şapkası vardı. Open Subtitles قميص ثقيل بنّي، قبعة بها الكثير من المعادن والأشياء.
    Toprakta çok fazla metal bulunduğundan olabilir. Open Subtitles حسناً، ذلك لأنّ هناك الكثير من المعادن في الأرض.
    Bu inancın temeline göre ise, dünya yüzeyi bir kaya tabaka ve altındaki katmanlarda kuyruklu yıldız ve asteroitlerde görülen nadir metallerin yaygın olarak görülmesiydi. Open Subtitles وأساس هذا الاعتقاد هو طبقة صخرية، أسفل سطح الأرض. التي تحتوي على وفرة من المعادن النادرة،
    İşte bu süreç Güney Amerika'ya inanılmaz bir mineral zenginlik verir. Open Subtitles إنها العملية التي منحت أمريكا الجنوبية ثروتها الهائلة من المعادن
    Bu Pitch-Blende (Uranyum ve Radyum içeren) denilen bir mineral. Open Subtitles هو قطعة من المعادن دعا الملعب blende.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more