| Ben bir şef ve gıda politikacısıyım. Fakat tamamı öğretmen olan bir aileden geliyorum. | TED | إنني طاه ورجل السياسات الغذائية، لكنني أتيتُ من أسرة جميع أعضائها من المعلمين. |
| Bu yüzden okuldaki öğretmenlerden geridönüş alarak ne gibi uygulamaları sevdiklerini öğreniyoruz. | TED | لذلك قمنا بأخذ التغذية الراجعة من المعلمين في المدرسة لنرى أي نوع من التطبيقات أعجبتهم |
| Bugünlerde, teknoloji konusunda öğrenciler öğretmenlerden biraz daha fazla bilgililer. | TED | في هذه الأيام ، أصبح الطلاب يعلمون عادة أكثر قليلا من المعلمين بخصوص التكنولوجيا. |
| Bu günlerde öğretmenliğinden yanında ana babalık yapmak da gerekiyor farkındayım. | Open Subtitles | انا ادرك انه فى اغلب الاحيان يجب ان يكون دور الاباء افضل من المعلمين |
| Bu günlerde öğretmenliğinden yanında ana babalık yapmak da gerekiyor farkındayım. | Open Subtitles | انا ادرك انه فى اغلب الاحيان يجب ان يكون دور الاباء افضل من المعلمين |
| Sen nasıl bir öğretmensin? | Open Subtitles | أي نوع من المعلمين أنت؟ |
| Hayır. Çünkü hizmetliler öğretmenlerden çok daha fazla para kazanıyor. | Open Subtitles | لا ، لأن البوابين لديهم طرق أكثر من المعلمين |
| Sınavlar için ekstra süre ve öğretmenlerden daha fazla ilgi görmek için. | Open Subtitles | تمديد الوقت في الاختبارات القياسية المزيد من الاهتمام من المعلمين |
| Sınıfımın kayıtlarını yollayıp çok çalışan öğretmenlerden farkım olmadığını ilan ettiler. | Open Subtitles | أرسلت لهم مقاطعاً من صفي و أعلنوأ بأنني لست أسوا من المعلمين الذين يعلمون بجد |
| Ama sonra öğretmenlerden mektuplar almaya başladım. Ve öğretmenler, ''Sınıfı harekete geçirmek için videolarınızı kullanıyoruz. | TED | لكن حينئذ بدأت أتلقى الرسائل من المعلمين ويكتب المعلمون الآتي: " نحن نستخدم فيديوهاتك لتحويل شكل الفصل الدراسي. |
| Ne biçim bir öğretmensin sen? | Open Subtitles | -اى نوع من المعلمين انتى ؟ |