"من الملح" - Translation from Arabic to Turkish

    • daha tuz
        
    • tutam tuz
        
    • Acil olduğunu
        
    • tuz oldu
        
    • tuz mu
        
    • tuz ile
        
    • çok tuz
        
    • tuzdan bir
        
    • biraz tuz
        
    • erimiş tuz
        
    Sosumun tek ihtiyacı bu imiş, biraz daha tuz. Open Subtitles هذا هو كل ما يحتاجه السجق,المزيد من الملح
    Bir tutam tuz, iki tutam su ve karşınızda minicik bir bomba. Open Subtitles جزء من الملح و جزئين من الطعام و ستجني من ذلك قنبلة صغيرة.
    Acil olduğunu söylüyor. Open Subtitles ويقول من الملح.
    Çok tuz oldu. Open Subtitles الكثير من الملح.
    Fazla tuz mu, yoksa şeker mi alsam diye düşünüyorum. Open Subtitles فقط أريد ان اعرف هل لى ان اخذ الكثير من الملح ام الكثير من السكر
    Tanrımız onu seçti tuz ile dumanın arasında doğdu. Open Subtitles ولد من الملح والدخان.
    Burada bir dâhilik yok. Daha çok tuz var. Open Subtitles لا يبدو طبقاً من إعداد عبقري فهو يحوي الكثير من الملح
    Belki geri bakar ve tuzdan bir sütununa dönüşür. Open Subtitles ربما تنظر إلى الخلف وتتحول إلى عمود من الملح
    Hepinize tavsiye ederim. Biraz oyun hamuru alın biraz tuz ve biraz da şeker. Oynamaya başlayın. TED وانا احثكم على ان تحضروا بعضاً من الصلصال .. وقليلاً من الملح والسكر .. وتبدأوا باللعب
    Güneş kulelerinde, fazla olan ısıyı depolamak için büyük erimiş tuz veya yağ depoları kullanılabilir ve gerektiğinde kullanılmalıdır, çünkü elektrik üretimini düzenlemek için, artıp azalan parlaklık sorunuyla bu şekilde başa çıkılır. TED في الأبراج الشمسية، يمكن استخدام خزانات ضخمة من الملح أو الزيت لتخزين أي حرارة زائدة واستخدامها عند الحاجة، لذا، فهذه هي طريقة التعامل مع مشكلة تذبذب الإشعاع الشمسي الذي يقلل من الإنتاج الكهربائي.
    Yapmam gereken tek şey bu, içine biraz daha tuz koymak. Open Subtitles كل ما اريد فعله هو اضافة المزيد من الملح
    Yapmam gereken tek şey bu, içine biraz daha tuz koymak. Open Subtitles هذا كل ما يجب أن أفعله وضع المزيد من الملح
    Sosumun tek ihtiyacı bu imiş, biraz daha tuz. Open Subtitles هذا كل ماتحتاجه صلصتي، المزيد من الملح
    Bir tutam tuz, iki tutam su ve karşınızda minicik bir bomba. Open Subtitles جزء من الملح و جزئين من الطعام و ستجني من ذلك قنبلة صغيرة.
    Çikolatalı sütün içine bir tutam tuz atın. Tadı daha yoğun oluyor. Open Subtitles وضع القليل من الملح في حليب الشوكولاته
    - Öyle. Bir tutam tuz alıp içine at. Open Subtitles أوه، قم برش حفنة من الملح على المقلاة
    Acil olduğunu söyledi. Open Subtitles ويقول من الملح.
    Acil olduğunu söyledi. Open Subtitles ويقول من الملح.
    Dur. Çok tuz oldu. Open Subtitles كلا، هذا كثير من الملح
    Yediklerine biraz tuz mu eklememiz gerektiğini düşünüyorsun? Open Subtitles أتعقد إن علينا إضافة القليل من الملح كنكهة؟
    Eski bir yaraya basılacak... biraz tuz ile. Open Subtitles سأضع قليلًا من الملح... على جرحٍ قديم.
    Burada bir dâhilik yok. Daha çok tuz var. Open Subtitles لا يبدو طبقاً من إعداد عبقري فهو يحوي الكثير من الملح
    biraz tuz almayı deneyin, bayan. Daha iyi hissetmenizi sağlar. Open Subtitles جربى بعضآ من الملح,سيدتى ستشعرين أنك أفضل.
    Kulenin en üstünde, aşağıdaki aynalardan yukarı yansıtılan ışık demetleri ile ısıtılan erimiş tuz kapsülü bulunuyor. TED في قمة البرج، هناك كبسولة من الملح المذاب التي تُسخن بواسطة أشعة من الضوء المنعكسة لأعلى بفعل المرايات في الأسفل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more