| Tommy ortadan kaybolduktan yedi yıl sonra.... ...devlet yasal olarak öldüğünü açıkladı. | Open Subtitles | سبع سنوات بعد اختفى تومي، أعلنت الدولة له ميتة من الناحية القانونية. |
| Evet, ama yasal olarak, bu sözleşmeler usüle uygun görünüyor. | Open Subtitles | نعم، ولكن من الناحية القانونية. تظهر هذه العقود في النظام. |
| Daha sonra mahkeme bunu yasal olarak alakasız bularak dışlanmayı ikiye katlıyordu. | TED | ثانيًا، قامت المحكمة بمضاعفة الإقصاء بجعله غير منطقى من الناحية القانونية. |
| Hukuken geçersiz oldukları için de bize ait bazı IP'lerin durumu sorgulanmaya başladı. | Open Subtitles | وبالتالي فهي باطلة من الناحية القانونية وتسببت في توارد التساؤلات نحو بعض حقوق الملكية الفكرية |
| Kanunen söyleyemem ama söylesen zaten yapmazdım. | Open Subtitles | من الناحية القانونية لا أستطيع لكن لن أفعل على أي حال إذا طلبت ذلك |
| yasal olarak öldüğünden emindim. | Open Subtitles | انا على يقين أنه من الناحية القانونية ميت |
| Eminim ki yasal olarak zeka yaşı yetersizdir. | Open Subtitles | وأنا متأكدة تماماً أنها متخلفة من الناحية القانونية. |
| yasal olarak hikaye gerçek, her şey zaten oluyor, sadece başlık yok. | Open Subtitles | من الناحية القانونية التقرير صلب، لدينا إثباتات تدعم موقفنا ولا يوجد تعريض قانوني |
| Dediğiniz gibi, yasal olarak yapabileceğimiz bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك ما يمكننا القيام به من الناحية القانونية , كما ذكرت |
| Onlar yasal olarak evliyken doğdun, hayır. | Open Subtitles | حين ولدت عندما كانا متزوّجين من الناحية القانونية ، لست ولداً غير شرعيّ |
| yasal olarak elimden geleni yaptım. | Open Subtitles | أنا فعلت ما بوسعي لأجلك من الناحية القانونية |
| yasal olarak konuşursak, büyükannen uymadığı için en büyük mirasçım olarak geriye sen kalıyorsun. | Open Subtitles | من الناحية القانونية, ومن ناحية جدتك, انتَ الوريث الاصغر المتبقي لي. |
| Taleplerine zorla boyun eğmemi sağladıktan sonra aleyhinde vereceğim ifadeyi onaylamanı yasal olarak imkânsız kılmak istedi. | Open Subtitles | بعدمحاولاتهلإجباريعلى الإمتثاللطلباته، إنه بحاجة ليتأكد أنكِ من الناحية القانونية غير قادرة على تعزيز شهـادتي بشأنه |
| Yesenia yasal olarak burada kalabilecek duruma gelene kadar. | Open Subtitles | بأسرع ما يمكن يسينيا البقاء هنا من الناحية القانونية. |
| yasal olarak tüm teklifleri sunmakla mükellefim. | Open Subtitles | أنا مرتبطٌ من الناحية القانونية ان أقوم بعرض جميع العروض |
| Hukuken Pied Piper'ı büyük ödül için yarışacağınız Start-Up Savaşı finallerine direkt göndereceğiz. | Open Subtitles | من الناحية القانونية عن طريق إرسال (المزمار) مباشرة للنهائيات في ساحة الإنطلاقات حيث ستتنافسون على الجائزة الكبرى |
| Hukuken. | Open Subtitles | من الناحية القانونية. |
| Kanunen. | Open Subtitles | من الناحية القانونية |
| resmi olarak. Barishelar'ın çocuğu var! | Open Subtitles | من الناحية القانونية الابرشيات لديهم اولاد صغار |
| yasal açıdan, bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | من الناحية القانونية, أنت لست ملزماً بهذا |
| Hukuki olarak, eş metresten üstündür. | Open Subtitles | من الناحية القانونية الزوجة لها الأولوية على العشيقات |