| Belli ki kızımla benim hakkımdaki en önemli şeyi bilmiyorsun. | Open Subtitles | من الواضح أنّك لا تعرف شيئا ما بين إبنتي وبيني. |
| Sen Belli ki sadece kendi küçük balonunda yaşıyorsun. Benim gibi insanların katılamadığı. | Open Subtitles | من الواضح أنّك تعيش بقوقعتك الصغيرة والتي لا ينتمي إليها أناس مثلي. |
| Belli ki, yapmamışsın. | Open Subtitles | من الواضح أنّك لم تفعل أتسائل لماذا كان يدفع |
| Belli ki kocanızı terk ettiğiniz için pişmanlık duyuyorsunuz. | Open Subtitles | من الواضح أنّك تشعرين بالذنب حول هجرانك لزوجك. |
| Paranın sorunları çözmede en iyi yol olduğunu düşünüyorsun Belli ki. | Open Subtitles | من الواضح أنّك تعتقد أنّ المال هو أفضل طريقة للتعامل مع المشكلة. |
| - Ama Belli ki sen hâlâ bir şeyin ortasındasın ve ne olduğunu söylemiyorsun. | Open Subtitles | لكن من الواضح أنّك ما زلت متورطاً في أمر ولا تريد إخبارنا بماهيته. |
| Belli ki kendini bir şeylerden dolayı cezalandırıyorsun. | Open Subtitles | أعني، من الواضح أنّك تعاقب نفسك لأجل شيء ما |
| Belli ki insanlara tahammül edemiyorsun. | Open Subtitles | من الواضح أنّك لا تطيق الآخرين |
| Belli ki geri kalanlarımızdan çok daha akıllısın. | Open Subtitles | من الواضح أنّك أذكى منّا جميعاً. |
| Belli ki masumsun ama sanıyorum ki dava mahkemeye sunulduğunda gizli kalmasını tercih edeceğin bir çok şey ortaya çıkacaktır. | Open Subtitles | من الواضح أنّك بريء ، ولكنني أتصوّر أنّ هناك الكثير من الاشياء التي ترغب أن تبقى سرّاً والتي ستخرج إذا ذهبت الدعوى إلى المحكمة |
| - Belli ki spor yapıyorsun. | Open Subtitles | -كلاّ . أعني، من الواضح أنّك تذهب إلى صالة رياضيّة مثاليّة. |
| Belli ki okumuşsun. Tutkuyu... Zevki... | Open Subtitles | من الواضح أنّك قد قرأتيه نار الأشواق |
| Belli ki detaycı birisiniz! | Open Subtitles | من الواضح أنّك مهتمٌ بالتفاصيل .. |
| Belli ki götünü yıkamıyorsun o zaman. | Open Subtitles | حسنٌ، من الواضح أنّك لاتقوم بتنظيفها |
| Belli ki hem kendine hem de başkalarına tehlike teşkil ediyorsun. | Open Subtitles | من الواضح أنّك خطير على نفسك والآخرين |
| Belli ki çok soru soracaksın. | Open Subtitles | من الواضح أنّك ستسأل الكثير من الأسئلة |
| Belli ki bana hücresel seviyelerden cevap veriyorsun. | Open Subtitles | إذن من الواضح أنّك تستجيبين لي |
| Belli ki söylediğim tek bir söze bile inanmıyorsunuz. | Open Subtitles | من الواضح أنّك لا تصدّقين كلمة ممّا قلت |
| Belli ki senin muhalefet araştırması yüzünden. | Open Subtitles | من الواضح أنّك منزعج بشأن البحث |
| Belli ki beni küçümsemişsiniz. | Open Subtitles | من الواضح أنّك تستخفّون بي. |