| bir cinayetten sıyrılma işi için ona bir servet ödendiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه سيتلقّى مبلغاً ضخماً للتهرّب من جريمة قتل |
| Ve şimdi de bir cinayetten yırtabileceğini sanıyor. | Open Subtitles | و الآن هو يظن أنه بإمكانه الإفلات من جريمة قتل. |
| Bir milyarderim ve en az bir cinayetten yırtabilirim. | Open Subtitles | انا بليونير واستيطع شراء مخرجي من جريمة قتل |
| Fargood toplu cinayetten yırtacak. | Open Subtitles | فارقود" سينفُذ من جريمة قتل جماعية" |
| Bu sıradan bir cinayetten daha iyi. | Open Subtitles | أفضل بكثير من جريمة قتل عشوائية |
| Gerçek bir cinayetten kalma mı? | Open Subtitles | هي من جريمة قتل حقيقية؟ |