| bir taraftan korku ve dışlamayla mücadele ederken diğer taraftan yabancılardan korkmayı ve milliyetçiliği nasıl reddedebiliriz? | TED | كيف لنا أن نوازن بين معالجة الخوف والعزلة من جهة بينما على الجهة الأخرى الرفض بشدة للإذعان لرهاب الأجانب والقومية؟ |
| Sayın Başsavcı, bir tarafta raporu imzalayanlar diğer tarafta ise herkesi karşısına alan, adaletin cesur bekçisi olarak siz mi varsınız? | Open Subtitles | لذا، النائب العام، من جهة لدينا الأشخاص الذين وقعوا على التقرير ومن الجهة الأخري، أنت رجل القضاء القوي وحيداً ضد الكل؟ |
| Ne annemin ne de babamın tarafından... benim amcam olduğunu bilmiyor bile! | Open Subtitles | إنه لايعلم حتى إن كتن العم يكون من جهة الأم أو الأب |
| Tek taraflı bir çekişme ve kıskançlıkla ateşleniyor. | Open Subtitles | إنها منافسة من جهة وحيدة و مليئة بالغيرة و الحقد |
| Sorun değil. Okyanus tarafındaki tel örgü titanyum. | Open Subtitles | غير مهم ، السياج من جهة المحيط مصنوعة من التيتانيوم |
| Bir yandan evrenin en derin sırlarını araştırabiliriz, ve bu konferansın açıkça gösterdiği gibi teknolojinin sınırlarını zorlayabiliriz. | TED | من جهة نستطيع بحث أعمق أسرار الكون وندفع بشكل كبير حدود التكنولوجيا كما يوضح لنا هذا المؤتمر |
| diğer taraftan ise benim benlik tanımım güvenilirliğinden koskoca bir parça kaybetti. | TED | ولكن من جهة أخرى، تعريفي لذاتي فقد للتو جزء كبير من مصداقيته. |
| Hayır, bu olmaz. Ya bir taraftan olursun, ya da diğerinden. | Open Subtitles | لا، ذلك لن تفعليه.أنت ستكونى من جهة أَو الآخرون |
| Aynen son kasetinde söylediğin gibi beklentiler, bir taraftan insana yol gösterebilir ama diğer taraftan da, hayal kırıklığına uğratabilir. | Open Subtitles | إنه نوعاً ما مثل ما قلتيه في شريطك الأخير, كيف ان من جهة.. التوقعات يمكن أن تُلهِمك, |
| Ama, bilirsin bir taraftan da çok çekicisin, ilginçsin ve enerjiksin. | Open Subtitles | لكن، من جهة أنت ساحر و مسلٍ و مفعم بالحيوية |
| Yani, Meksika hükümeti bir tarafta Amerikalılar diğer tarafta ve ben tam ortalarında mı demek istiyorsun? | Open Subtitles | أتعني الحكومة المكسيكية من جهة و ربما الأمريكية من الجهة الأخرى و انا تماما في الوسط |
| bir tarafta Çin donanması diğer tarafta ABD donanmasıyla, | Open Subtitles | الذي مَع الصينيين من جهة والأسطول الأمريكي في الجهة الاخري |
| bir tarafta askeri kamp ve diğer tarafta da bir nükleer santral olan burayı seviyorsun. | Open Subtitles | هل ترغب في ذلك هنا محطة نووية على جانب ومعسكر للجيش من جهة أخرى |
| Kolye benim ailemden kalan değil, annenin tarafından kalan birşey. | Open Subtitles | القلادة ليست من جهة عائلتي إنها من جهة عائلة أمك |
| ABD, muhtemelen CIA tarafından desteklenen bir uluslararası uyuşturucu karteli için çalışıyordu. | Open Subtitles | كان يعمل لحساب عصابة مخدرات دولية تدعمها امريكا من جهة الاستخبارات ربما |
| Doğu tarafından açılan yoğun ateş bizi durdurdu. | Open Subtitles | لقد توقفنا بسبب بعض الأعمال العنيفه لرماة البنادق من جهة الشّرق |
| Bugün terapistim, ilişkimizin tek taraflı olduğunu söylerken bu durumdan bahsetmiş olmalı. | Open Subtitles | اظن أن هذا ما قصد معالجي النفسي اليوم ان علاقتنا من جهة واحدة |
| Tek taraflı bir bıçağa benziyor. | Open Subtitles | يبدو أنه نصل ذو شفرة من جهة واحدة |
| Ama Dedektif Eckhart'ın vücudunun düşüş şekline göre bence su tarafındaki kayalıklardan gelmiş olamaz. | Open Subtitles | ولكن من طريقة سقوط جسد المفتش إكهارت لا يمكن أن تكون أتت من جهة الصخور وأيضا الماء |
| Bir yandan elinde para olan kurum ve insanlar var. | TED | لديك المؤسسات والأشخاص الذين يملكون المال من جهة |
| İki taraf da diğerinden şüphelenecek. | Open Subtitles | كل جانب هو ستعمل المشتبه فيه من جهة أخرى. |
| İsterim ama görüyorsun ya, sadece bir tarafı oluyor. Çok sert çekme. | Open Subtitles | اود ذلك لكن كما ترى تعمل من جهة واحدة وليس من جهتين |
| Yani bir açıdan, ne mutlu ediyorsa onu yap, ama bana öğrettiği -- yani beni inandırdığı, hata yaparsam cezalandırılacağım. | Open Subtitles | ,هذا من جهة, أنت تعلم ,فقط إفعلي ما تريدين و كوني سعيدة . .لكنه |
| diğer taraftansa her şey benim için çok hızlı ilerliyor. | Open Subtitles | و لكن من جهة أخرى هذا سريع جداً بالنسبة لي |