| Bu bileşen melanosit denilen deri hücrelerinden gelir ve iki temel form alır. | TED | تأتي هذه التدرجات من خلايا الجلد التي تدعى الخلايا الصباغية وتأخذ شكلين أساسيين. |
| Bunlar, ketçap işleminden geçtikten sonra domates hücrelerinden kalanlar. | TED | هذا ما تبقى من خلايا الطماطم بعد أن مرت من خلال معالجة الكاتشب. |
| Şimdi gelelim yaptıklarımıza, biraz memeli hücresi ekledik, mavi kısımlarda görüyoruz. | TED | و بعد ذلك مباشرة، زرعنا بعضاً من خلايا الثدييات التي يمكنكم رؤيتها باللون الأزرق. |
| Başka hiç bir şeyden değil. Sadece hücrelerden oluşuyoruz, yaklaşık 100 trilyon tanesinden. | TED | لا محتويات أخرى أبدا. نحن من خلايا . تقريبا 100 تريليون خلية |
| Yani, şu anda, nöronlardan meydana gelmiş canlı bilgisayar devrelerine sahibiz. | TED | وبالتالي لدينا الآن رقاقات كمبيوتر عضوية مصنوعة من خلايا عصبية حية ذاتية التجميع. |
| belki de rutin bir kan testi beyaz hücrelerinin (lökosit) sayısının çok fazla olduğunu ya da karaciğer enzimlerinin yükseldiğini gösterecektir. | TED | و ربما خلال فحص دم إعتيادي يتم إكتشاف وجود عدد كبير من خلايا الدم البيضاء أو ارتفاع ملحوظ في إنزيمات الكبد |
| Olfaktör epitel üzerinde olfaktör algılayıcı hücrelerden oluşan bir tabaka bulunur. Bu hücreler kokuku alan özel nöronlardır. Bir bakıma burnunuzun tat alma organı. | TED | الظهارة الشمية تحتوي على طبقة من خلايا المستقبلات الشمية عصبونات خاصة تتحسس للروائح كبراعم التذوق لأنفك. |
| Sol tarafta, sıçan hücrelerini kullanarak laboratuvarda oluşturduğum atmakta olan kalp dokusunun küçük bir parçasını görüyoruz. | TED | على اليسار، نرى قطعة صغيرة من نسيج قلب نابض هندستها من خلايا فأر في المختبر. |
| Birbirine bağlı beyin hücrelerinden oluşan diğer bir sistem olan "dikkat ağı" neye dikkat edileceğine karar verir. | TED | نظام آخر من خلايا الدماغ المترابطة والتي تسمى شبكة بروز تقرر مالذي ستلفت الإنتباه إليه |
| Antikorlar için genleri B hücrelerinden T hücrelerine yerleştirmenin mümkün olabileceğini fark ettik. | TED | لقد لاحظنا أن من الممكن إدخال جينات للأجسام المضادة من خلايا بائية إلى خلايا تائية. |
| Donörün hücrelerinden üretilen bağışıklık sistemi, hastanın organlarına saldırdığında bu durum meydana gelir. | TED | يحدث عندما يقوم جهاز المناعة الناتِج من خلايا المتبرع بمهاجمة أعضاء المريض. |
| Ve de daracık bir boru olmasına rağmen çok fazla sayıda bağışıklık hücresi burada yetişir. | TED | ثم، في مثل هذا الأنبوب الدقيق، هناك العديد من خلايا جهاز المناعة التي تم تدريبها هناك. |
| Sonuçta yedi ünite kırmızı kan hücresi, dört ünite plazma ve iki ünite trombosit gönderdiler. | TED | أنتهوا بإرسال 7 واحدات من خلايا الدم الحمراء و4 وحدات من البلازما ووحدتين من الصفائح الدموية |
| Lifleri çevreleyen kuru pamuğun tohum kapsülü veya tohum kabuğu çatlar ve yumuşak bir yığında artan binlerce lif hücresi ortaya çıkarır. | TED | تُفتح كبسولة البذور الجافة، أو القشرة، التي تحيط بالألياف، كاشفةً عن عدة آلاف من خلايا الألياف بشكل كتلة زغبية. |
| Tümörlerin aslında kök hücrelerden ortaya çıktıklarını farkettim. | TED | ويبدو أن هذه الأورام تنشا فعلياً من خلايا جذعيّه. |
| Çoğunlukla, hasar gördüklerinde bölünüp yenilenemeyen hücrelerden oluşmuşturlar, bu yüzden bedenlerinin süresi daha çabuk sona erer. | TED | هي تتكون في الغالب من خلايا لا يمكن أن تنقسم وتُستبدل عندما تتلف، لذا تفنى أجسامها بسرعة أكبر. |
| Şimdi, beyin, bildiğiniz gibi, nöronlardan oluşuyor. | TED | حسناً , ان الدماغ كما تعلمون مكون من خلايا عصبية |
| Esas nedeni şu: Beyin nöronlardan oluşur, bunlar birbirine elektrik sinyalleri gönderen küçük hücrelerdir. | TED | حسنا، فهذا يمكن أن يُختصَر إلى: الدماغ مصنوعٌ من خلايا عصبية وهي تلك الخلايا الصغيرة التي ترسل إشارات كهربائية لبعضها البعض. |
| Peki nasıl olur da başka birinin hücrelerinin neden olduğu bir tümör Jonas'ın yüzünde büyüyebilir? | TED | لذا كيف يمكن لورم نشأ من خلايا حيوان آخر ان ينمو علي وجه جوناس ؟ |
| Deri hücrelerinin dış tabakası, kabuğu örten sert sırt pulu olarak bilinen pulları üretir. | TED | الطبقة الخارجية من خلايا الجلد تُخلّف النطاقات، وتُعرف بالترس، التي تغطّي الدرع العظْميّـة. |
| Minik peynir rendesi gibi epitel dokudan parçalar alır. | Open Subtitles | هذا مثل قطعة جبن مبشورة صغيرة جداً من خلايا الجسم |
| Şöyle ki: Alkol beyin hücrelerini kaybetmeye gücü yetenler içindir. | Open Subtitles | : حسناً، الأمر هكذاً الكحول لمن يستطيع تحمّل فقدان بعضاً من خلايا الدماغ |