Kendi kendimi kazıklamak gibi bir huyum yoktur. | Open Subtitles | ليس من عادتي أن أسرق من جيبي الخاص |
İnsanları şoke etme gibi kötü bir huyum var. | Open Subtitles | إن من عادتي , التخويف |
Genelde hastalarıma sarılmak gibi bir huyum yoktur. | Open Subtitles | ليست من عادتي أن أعانق مرضاي |
Yeni gelen çalışanlarıma da neyi yapıp yapmayacaklarını söylemek gibi bir alışkanlığım yok. | Open Subtitles | ليست من عادتي أن أملي على موظفيني الجدد ما بإمكانهم فعله أو لا |
Bifteğimi yerden toplayıp yemek gibi bir alışkanlığım yok, Peter. | Open Subtitles | ليست من عادتي ان أكل شريحة لحم على الارض |
Güvenemediğim insanları temsil etmek gibi bir alışkanlığım yok. | Open Subtitles | ليس من عادتي أن أمثل أشخاصاً لا أستطيع الوثوق بهم |
Hastalarımın batıl inançlarını cesaretlendirmek gibi bir alışkanlığım yok. | Open Subtitles | ليس من عادتي تشجيع خرافات المرضى |
Tereddüt etme gibi bir alışkanlığım yok. | Open Subtitles | ليس من عادتي التقليل من نفسي |
- Hata yapmak gibi bir alışkanlığım yok. | Open Subtitles | - ليست الأخطاء من عادتي |