| Dinle, çekingen ve utangaç olmaktan sıkıldım, Dale. Tamam mı? | Open Subtitles | إسمع، انا أمرض من كوني مُحتشمه و خجوله، ديل، اوكي؟ |
| Burada geçirdiğim zamanı, bilinçsiz olmaktan daha iyi bir şekilde kullanabileceğimi aklım almıyor. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أفكر بطريقة أفضل لإستغلال وقتي هنا من كوني فاقداً للوعي |
| Yaptığım işler, sadece savaşa odaklı olmaktan, kritik sosyal konulara da kaymaya başladı. | TED | تطوّر عملي من كوني مهتم عامة بالحروب للتركيز على قضايا إجتماعية أيضاً. |
| Bakın, Başlıklı olmanın ikinizin de hesaba katmadığı başka bir yönü var. | Open Subtitles | ثمّة جزء من كوني ذا القلنسوة لم يفكّر به كلاكما. إحصاء القتلى. |
| Bu gösteride olmayı kabul ettiğim için utandım. Sirk garibesi gibi hileyle akıllarını çelmekten utandım. | Open Subtitles | الخجل من كوني معروضة للمشاهدة ، الخجل من القيام بالحيل مثل مهرجي السيرك |
| Üzgün olmamdan çok endişeliyim. Sana ihtiyacım var Doug, her zamankinden çok. | Open Subtitles | أنا قلق أكثر من كوني غاضب، أحتاجك الآن دوغ، أكثر من أي وقتِ مضى. |
| Bez gibi olmaktan bıktım. | Open Subtitles | حقاً؟ لقد سئمت من كوني العلم أريد أن أصبح ثوراً ثانيةً |
| Siyah olmaktan neden utanıyorsunuz? | Open Subtitles | . دعنى أقول لك شيئا ً أنا لست خجولا ً من كوني أى شيء |
| Sürekli ikinci olmaktan sıkıldım. | Open Subtitles | اكتفيت من كوني في المرتبة الثانية دائمًا |
| İkinci sınıfa giden tek bakire olmaktan sıkıldım. | Open Subtitles | أنا متعبه من كوني العذراء الوحيدة في فصل صوفوموري |
| Hiç birşey beni Bayan Quagmire olmaktan daha mutlu yapamaz. | Open Subtitles | لاشيء يجعلني أسعد من كوني السيدة كوايقماير |
| Dün gece bir şeyler değişti. Senin kölen olmaktan bıktım artık. | Open Subtitles | الليلة الماضية غيرت الأشياء لقد سأمت من كوني كبش الفداء |
| Artık yem olmaktan bıktım. Bir dahaki sefere oltada ikinizden biri kıvranacak. | Open Subtitles | لقد اكتفيت من كوني الطعم , المرة القادمة واحداً منكما يمكنه أن يهتز علي الخطاف |
| Senin bu aptal oyunlarından ve sekreterin olmaktan sıkıldım! | Open Subtitles | أنا تعبة من ألعابك ألصغيرة تعبة من كوني سكرتيرتك ألصغيرة |
| Demek istediğim bir çocuk olmaktan, bir çocuk yetiştirmeye geçtim. | Open Subtitles | أعني أنني انتقلت من كوني طفلة الى تربية طفل |
| Aslında, ellerindeki tüm Red Sox kitaplarını aldım çünkü buradaki en cahil insan olmaktan bıktım. | Open Subtitles | لأني تعبت من كوني الشخص الوحيد الجاهل هنا الان من هو كارل ياز ا ستريزيم |
| Aslında, ellerindeki tüm Red Sox kitaplarını aldım çünkü buradaki en cahil insan olmaktan bıktım. | Open Subtitles | في الحقيقة، إشتريت كل كتاب كان عندهم عن الجوارب الحمراء لأني تعبت من كوني الشخص الوحيد الجاهل هنا |
| Sanırım buraya gelmemin sebebi çömez olmaktan korkmamdı. | Open Subtitles | أعتقد أنني أتيت هنا لأنني كنت خائفاً من كوني مبتدىء |
| Bu daha sonra da başıma geldi, ama kadın olmanın gerçekten pek çok açıdan avantajlı olduğunu düşünüyorum. | TED | وحدث هذا عدة مرات ولكني اجزم ان هناك الكثير من الفوائد على عدة اصعدة جاءت من كوني أنثى |
| Yani, kimse bilmediği sürece kahraman olmanın nesi iyi? | Open Subtitles | ما الفائدة من كوني بطلاً إن لم يعرف أحد بالأمر؟ |
| Sonra en iyi arkadaş olduk ama aşkın olmayı beceremedim. | Open Subtitles | ثم أصبحنا أفضل أصدقاء، ولم أعرف كيف أنتقل من كوني صديقتك لكوني حبيبتك |
| Hiçbir şey senin annen olmamdan önemli değil. | Open Subtitles | ولا شيء يعني بالنسبة لي أكثر من كوني والدتك |