| Tam sana göre bir işim var. Bir fareyi kovalamaktan daha öncemli bir iş. | Open Subtitles | عندى عمل لك اكثر اهمية من مطاردة ذلك الفار |
| Ailelerinin desteğini alamıyorum. Çocukları sokaklarda kovalamaktan... ve onları salona getirmekten bıktım. | Open Subtitles | لا يمكننى جعل الآباء يتدخلون بعد أن إنتهيت من مطاردة الأولاد فى الشوارع |
| Kitabı sürekli değiştirdiğinizi biliyorum artık kitabı kovalamaktan bıktım. | Open Subtitles | أعلم كل شيء عن نظام حمايتك للكتاب الآن أنا متعب من مطاردة الكتاب |
| Hayali bir ejderhayı kovalamak yerine, belki de biz eve nasıl döneceğimizi planlamalıyız. | Open Subtitles | بدلا من مطاردة تنين خيالى يجب ان نفكر فى كيفية العودة للمنزل |
| Bir daha kuş kovalamak yok. Işıklar sönsün. | Open Subtitles | لا مزيد من مطاردة العصافير إطفؤا الأنوار |
| Hayır, ama bütün gün o ucubeyi kovalamaktan sıkıldım. | Open Subtitles | .. كلاّ، ولكنني سئمت من مطاردة ذلك المسخ طوال اليوم .. |
| Ağaçları işaretlemek canavarları kovalamaktan çok daha iyi. | Open Subtitles | تعليم الأشجار أفضل بكثير من مطاردة الوحوش. |
| Ne kadar güzel olursa olsun yoldan çıkmış bir İngiliz'i kovalamaktan çok daha önemli işleri var. | Open Subtitles | لديه أمور مهمة أخرى ليقلق بشأنها بدلاً من مطاردة إنكليزية ضالة مهما كانت جميلة |
| Ne kadar güzel olursa olsun yoldan çıkmış bir İngiliz'i kovalamaktan çok daha önemli işleri var. | Open Subtitles | لديه أمور مهمة أخرى ليقلق بشأنها بدلاً من مطاردة إنكليزية ضالة مهما كانت جميلة |
| Bunca yıldır Tıngırtı'yı kovalamaktan öğrendiğim bir şey varsa seni tüketmesine izin vermeyeceksin. | Open Subtitles | لو كان هناك شئ واحد تعلمته من مطاردة "الصليل" طوال هذه السنوات، فهو ألا أجعله يستحوذ على تفكيرى |
| Belki de sonunda kendi kuyruğunu kovalamaktan bıkmıştır. | Open Subtitles | ربما أخيراً أنتهى من مطاردة أثره الخاص. |
| Sincapları kovalamaktan öldü | Open Subtitles | ~ مات من مطاردة السناجيب ~ |
| Sincapları kovalamaktan öldü | Open Subtitles | ~ مات من مطاردة السناجيب ~ |
| Sincapları kovalamaktan öldü | Open Subtitles | ~ مات من مطاردة السناجيب ~ |