| İşte sörfçü Sam'i davet ediyorum Bu taraftan. Neredesin Sam? | TED | إذن، أستطيع أن أرحب بسام، راكب الأمواج، من هذا الجانب. أين أنت يا سام؟ |
| Ve kendimi Bu taraftan da diğer taraftan da çekmeye ve kendi tarafımı yaratmaya kendime uygun yeni bir kalıba girmeye karar verdim. | TED | لذلك قررت أنني سوف أنأى بنفسي من هذا الجانب و من هذا الجانب، وسوف أذهب إلى جانبي الخاص و أصنع لنفسي في قالب جديد |
| Ben olsam telefonu Bu taraftan açardım. | Open Subtitles | كان يجب أن ترفعي السماعة من هذا الجانب لكني أجيب دوماّ على الهاتف من هنا |
| Görebiliyor musun? Ben Bu tarafa bakacağım. | Open Subtitles | هل ترى الجهة اليمنى انا سوف انظر لك من هذا الجانب |
| Kendimi büyük bir hamburger gibi hissettim. Beni çevir. Bu taraf pişti. | Open Subtitles | لقد شعرت كشطيرة ووبر كبيرة إقلبني لقد طهوت بما فيه الكفاية من هذا الجانب |
| Ama eğer Bu tarafta şöyle diyen biri varsa, "Endişeliyim, kaygılıyım moralim bozuk. | TED | ولكن إذا كان من هذا الجانب هناك شخص يقول: "أنا قلق، أنا حريص. |
| Odanın bu tarafında çok güçlü bir his duyuyorum. | Open Subtitles | انا اتلقى شعوراً قوياً من هذا الجانب من الغرفة |
| - Taşı Bu taraftan iteceğim - Ben başrahip Faria, İtalya'da doğdum | Open Subtitles | سوف ادفع الحجر من هذا الجانب انا الاب فاريا |
| Yani 5 dolar. Bu taraftan çıkıyorum, bana terslik çıkarayım deme. | Open Subtitles | تلك هي خمس دولارات سأخرج من هذا الجانب فلا تجادلني |
| Bu taraftan da gelsin, duyalım! | Open Subtitles | هيا، دعونا نسمع من هذا الجانب من المسرح. |
| Bu taraftan başlayacağız. | Open Subtitles | سنبدأ من هذا الجانب وسأقابلكم فى نهاية الممر |
| Bu taraftan birşeye ihtiyaç duyarsanız diye ben burada olacağım, efendim. | Open Subtitles | سأكون هنا في حالة ان احتاجت أيّ شئ من هذا الجانب سيدي |
| Bu taraftan köprüyü devasa enerji patlamasıyla yıkabileceğimizi düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه يمكننا تدمير الجسر بانفجار ضخم للطاقة من هذا الجانب |
| Peki, merak etme. Bu taraftan yaparız. | Open Subtitles | حسنا , لا تقلق, سوف نصنعها من هذا الجانب. |
| Sanki bir şekilde Bu taraftan o tarafı seyretmiş. | Open Subtitles | كما لو أنه بطريقة ما رأها عن بعد من هذا الجانب |
| Siz Bu taraftan gireceksiniz, biz Bu taraftan, ortada buluşuruz. | Open Subtitles | انت من هذا الجانب و سندخل من هذا الجانب و نلتقي بالوسط |
| Bu taraftan sana doğru gelen yargılayıcı dalgalar falan yok. | Open Subtitles | ليس هناك مشاعر حاكمة قادمة من هذا الجانب |
| Bu tarafa geçsem daha iyi olacak. | Open Subtitles | من الأفضل أن أذهب من هذا الجانب. |
| Neyin peşindesin ki bir o tarafa bir Bu tarafa atlıyorsun? | Open Subtitles | ،ما الذي تفعله أيها الوغد بالقفز من هذا الجانب إلى ذلك الجانب؟ ،ما الذي تفعله أيها الوغد بالقفز من هذا الجانب إلى ذلك الجانب؟ |
| Bu taraf açık. | Open Subtitles | لديك متسع من هذا الجانب. |
| Bu tarafta , bu yoldaki bütün katlamalar, kanepe buraya yerleştirilicek ve mutfakta orada olacak. | Open Subtitles | من هذا الجانب سيكون مغطى بورق الحائط و المطبخ هناك |
| Yüzümün bu tarafında doğum lekesi vardı. | Open Subtitles | أنا كان لديّ وحمةٌ بوجهي من هذا الجانب. |