"مهملاً" - Translation from Arabic to Turkish

• dikkatsiz
• ihmal
• Dikkatsizdi
• savma
• Dikkatsizdin
• dikkatsizleşiyor
• ihmalkarlık etmiş

Fakat bilmediği bir yeri ziyaret ederken hiç dikkatsiz değildi.
لا ينبغى أن يكون المرء مهملاً حين يزور مكاناً لا يعرفه

Hiçbir yerde dikkatsiz olma lüksün yoktur.
لا يمكنك تحمـّل أن تكون مهملاً في أي منطقة

Küçük oğlum. Silahları taşıyordu ve dikkatsiz davrandı.
أصغر أبنائي ، لقد كان ينقل القضبان النووية ولكنه كان مهملاً

Herhalde delinin teki, ama kontrol etmezsem ihmal etmiş olurdum.
ربما يكون مجنوناً آخر ،لكني سأكون مهملاً إن لم أتأكد

Dikkatsizdi..sanırım o böyle olacağını bilmiyordu.
ثم أصبح مهملاً وأعتقد بأننا نعرف كيف إنتهت الأمور

Mariana Castillo işini baştan savma yaptı. Aceleye getirdi.
أصبحَ مهملاً مَع ماريانا كاستيلو بسبب العجلة

Dikkatsizdin, Alex bütün hayatında olduğu gibi.
لقد اصبحت مهملاً, آليكس كما كنت طيلة حياتك.

Gittikçe dikkatsizleşiyor.
إنه يصبح مهملاً

Ambulansta dikiş atarken dikkatsiz davranmış olmalıyım.
لابد أنني كنت مهملاً بخياطتي في سيارة الإسعاف لقد أوقفت النزيف

Seyahat eden bir tüccar için mallarına karşı bu kadar dikkatsiz olması iyi bir şey olmasa gerek.
ليس مِنْ مصلحة تاجر جوّال أنْ يكون مهملاً مع بضائعه

Biraz dikkatsiz davrandım, kendimi vermedim.
أظنني كنت مهملاً قليلاً لم أركز

Son birkaç gündür dikkatsiz davranıyorum.
لقد كنتُ مهملاً الفترة الماضية

Son derece dikkatsiz davranmaya başladı.
لقد باتَ مهملاً على نحوٍ متزايد

Ve nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirsin?
وكيف يمكنك أن تكون مهملاً إلى هذا الحد؟

Nasıl böyle dikkatsiz olabilirsin?
كيف كنتَ مهملاً هكذا؟

Cabernet gibi her koşulda yetişmiyor ve her yerde, ihmal edilse bile büyümüyor.
ينضج باكراً ، ليس نوع مناضل كالكامرونيه الذي ينمو في أي مكان و يكبر حتى لو كان مهملاً

Onu ihmal ettiğimi göstermek için giriştiği işten gerçekten etkilendim.
لقد تأثرت حقا بعمق ماقد تقترفه لتظهر أنني كنت مهملاً لها

Hayatımda ilk defa onu ihmal etmiştim.
لأول مرة في حياتي كنت مهملاً لها

Şimdi değil ama 15 yıl önce çok Dikkatsizdi.
ليس مهملاً الآن، لكنه كان مهملاً قبل 15 سنة

Dikkatsizdi. Onu, sadece toprağın içine bıraktı.
...كان مهملاً رماه في التراب فحسب

Clay öfkesinin kurbanı oldu. Baştan savma iş yaptı.
ترك (كلاي) غضبة يتحكم فيه أصبح مهملاً

Çünkü onu sen içeri aldın. Dikkatsizdin.
لأنك تركته يدخل إنك كنت مهملاً

Senin Liam da dikkatsizleşiyor.
رجلك (ليام) أصبح مهملاً

Hayır. Etmez. Ama neyin önemli olduğunu belirtmezsem ihmalkarlık etmiş olurum.
صحيح، لا يهمّ، لكنْ سأكون مهملاً ما لمْ أشر لما يهمّ