| - Yani bu büyük şovda yardımcım olmak senin için sorun değil? | Open Subtitles | لذا أنت موافق على أن تكون مساعدي في البرنامج الكبير؟ بالطبع .. |
| Bir şantajı kolaylaştırmak için iki kere para almak senin için sorun değil mi? | Open Subtitles | أأنتَ موافق على أن تقبض مرّتين لتسهيل ابتزازها؟ |
| Yani, biz arkadaş kalırsak senin için sorun değil? Tabii! | Open Subtitles | إذا, أنت موافق على أن نكون أصدقاء, حسناً ؟ |
| Her defasında reddedilmek sizin için sorun olmazsa benim için de sorun yok. | Open Subtitles | طالما أنك موافق على أن تقاطع في كل مرة |
| Her defasında reddedilmek sizin için sorun olmazsa benim için de sorun yok. | Open Subtitles | طالما أنك موافق على أن تقاطع في كل مرة |