| Kim aynı anda bilge, şaşkın sakin, öfkeli sadık, hem de tarafsız olabilir? | Open Subtitles | من يكون حكيماً ومذهولاً ومستعراً موالياً ومحايدا فى آن واحد؟ |
| Bu aygıt daha önce Anubis'e sadık bir Jaffa'dan ele geçirildi. | Open Subtitles | هذه الأداة مشتراه من جافا , كان موالياً لأنوبيس |
| Öte yandan sadık kalıp hiçbirşey yapmazsam, bu ayaklanma imparatorluğu bölecek. | Open Subtitles | لكن لو ظللت موالياً ولا أفعل شيء، فإن هذا التمرّد سيقطع أوصال الامبراطوريّة. |
| Eğer senin cüzdanından başka bir şeye sadık olan bir ruh biliyorsan bu dünyada, mantığı kullanmamaya bahane oluşturmaya çalışan sensindir. | Open Subtitles | إذا كنت تعتقد أن هناك شخص في هذا العالم موالياً لأي شيء غير محفظة جيبك ستكون أنت الذي عفى نفسه من إستخدام المنطق |
| Yıllardır bize olan sadakatini korudun. | Open Subtitles | لقد كنتَ موالياً لنا لسنين طويلة و لمْ يمر ذلكَ دون ملاحظة |
| Louise, tanıdığım en sadık kişilerden birisin bu huyuna gerçekten hayranım. | Open Subtitles | لويس أنتِ أكثر شخص موالياً قد عرفته وهذه هي الخصله التي حقاً أحبها بكِ |
| Bugüne kadarki en kabiliyetli savaşçımız ve sırf sadık değil ayrıca... | Open Subtitles | هو إلى حد بعيد ، المحارب الأكثر إنجازا ولم يكن الا موالياً |
| Ama sadık sandığım birinin baştan beri kandırdığını fark ettim. | Open Subtitles | ولكنني إكتشفت للتو أن شخص ما إعتقدت أنه موالياً كان يخدعني منذ البداية |
| Tanıdığım zamandan beri bize sadık olan birine azıcık sevgi göstermek. | Open Subtitles | أظهر بعض الحب لشخص كان موالياً لنا منذ أن عرفتها |
| Bugüne kadarki en kabiliyetli savaşçımız ve sırf sadık değil ayrıca... | Open Subtitles | هو إلى حد بعيد ، المحارب الأكثر إنجازا ولم يكن الا موالياً |
| Uzun zamandır sadık bir çalışan oldum. | Open Subtitles | لقد كنت موظفاً موالياً لمدة طويلة |
| O zaman neden zor bulunur sadık bir evlât gibi görünerek bana yardım etmiyorsun? | Open Subtitles | إذاً لمَ لا تُساعدني و أن تبدو لي ... بصدق اِبنـاً موالياً ؟ |
| - Daha sadık mı değil mi onu bile bilmiyoruz! | Open Subtitles | سيجد طريقه. لانعلم حتَّى إن كان موالياً لنا! |
| Sana sadık bir orduya ihtiyaç duyacağın bir zaman gelebilir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لتريدي جيشاً موالياً لكِ |
| 40 yıldır bu aileye sadık kaldım,Sarah. | Open Subtitles | لقد كنت موالياً لهذه العائلة منذ 40 سنة,(سارة) |
| Knowles 20 yıl boyunca Hodges'a sadık kaldı. | Open Subtitles | لقد كان (نولز) موالياً لـ(هودجيز) لعشرين عام |
| Chuck, yıllarca gizli görevde patronuna sadık kalmak ajan için inanılmaz zordur. | Open Subtitles | تشاك)التخفي تحت غطاء سري لفترة طويلة) والبقاء موالياً هو شيء صعب جداً لفعله كجاسوس |
| Ama Jamie Wright 10 yıl boyunca Darren'a sadık kaldı. | Open Subtitles | لكن (جيمي رايت)، كان موالياً لـ(دارين) لعشر سنوات ماضية. |
| Daima vefalı. Daima sadık. | Open Subtitles | كن دائماً مخلصاً و موالياً |
| Sir William kendince sadakatini gösterdi. | Open Subtitles | في الواقع سير "ويليام" كان جندياً موالياً لنا في هذه الحرب |
| Sir William kendince sadakatini gösterdi. | Open Subtitles | في الواقع سير "ويليام" كان جندياً موالياً لنا في هذه الحرب |