| Şu anda bana sadık Jaffa'lar güçlü bir anagemide bir isyan hazırlığındalar. | Open Subtitles | جافا موالين لي ينظمون تمرد بينما نتحدث, على متن سفينة أم قوية |
| Bildiğim şey, birbirine bu kadar sadık Başka iki kişi görmediğimdir. | Open Subtitles | ما أعرفه هو أنّي لم أرَ شخصين قط موالين لبعضهما البعض |
| Yönetiminize ve sınırlarımızı koruyan askerlerin geri çekilmesinden sonra bile size sadık kaldık. | Open Subtitles | . لقد كنا موالين لحكمك .حتى بعدما قمتِ بسحب القوات التي تحمي حدودنا |
| Hava alanına kadar üç askeri kontrol noktası var ve hepsi de bize sadık. | Open Subtitles | من هنا الى المطار توجد ثلاث نقط حراسة كلهم موالين لنا |
| Deneyimliler, sadıklar ve çok dürüstler. | Open Subtitles | لديهم الخبرة و انهم موالين ، انهم صادقين |
| Amerikalıların yarısı Kraliyete sadık konumdayken neden Amerika'dan çekilelim ki? | Open Subtitles | لماذا ننسحب من أمريكا بينما نصف الأمريكان موالين للتاج؟ |
| Kontrol diye bir şey yok. Hiçbir yerde. Hepimiz sadık bireyleriz. | Open Subtitles | ليس هناك سيطرة، على الإطلاق جميعنا موالين |
| Halkın sadık kalmasını sağlamanın tek yolu düşmandan daha çok senden korktuklarından emin olmaktan geçer. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة ليبقى البسطاء موالين هو أن تتأكدي أنهم يخافونك أكثر من العدو |
| sadık insanlara ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج لأشخاص موالين أشخاص يساعدونني على غزو |
| Katoliklere zulmetmek istemiyorum ama kraliyete sadık olduklarına da inanmıyorum. | Open Subtitles | ليس لديّ رغبة كبيرة لإضطهاد الكاثوليك، لكني أجد صعوبةً بتصديق أنهم موالين للتاج |
| Sadece kendilerine sadık olan pezevenk ordusunu sorun etmiyor musun? | Open Subtitles | هل أنت بخير مع جيش من القوادين الذين هم موالين فقط لأنفسهم؟ |
| sadık kalması bizler hala vardır. | Open Subtitles | لا تزال هناك تلك منا الذين ما زالوا موالين. |
| Kraliyetin sadık tebaası olarak hayatlarınızı huzur içinde idame ettirin! | Open Subtitles | استئنفوا حياتكم السلمية كمواطنين موالين للتاج |
| - Bana sadık kalacaklardır. - Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | سيضلون موالين لي بالولاء - كيف لك أن تكون متأكداً ؟ |
| Apophis'in hala kendine sadık çok az adamı var. | Open Subtitles | لدى ابوفيس حراس قليلين موالين له |
| O işaret ancak Gardiyan'ın en sadık hizmetkârlarına bahşedilir. | Open Subtitles | هذهِالعلامةلا تمنحسوى ، لأشدّ موالين "الصائن" إخلاصاً. |
| sadık bakanlar gibi davranarak. | Open Subtitles | كنتم تتظاهرون بأنكم وزراء موالين |
| Ama herkes unutmuş görünüyor ki biz ne pahasına olursa olsun sadık kalacak cesareti gösteririz. | Open Subtitles | لكن يَبدو أنّ الجميع قد نسوا... بأنّ ما زال لدينا الشجاعة... للبقاء موالين بأيّ ثمن. |
| - Her yeni nesilde sadık kaldılar. - Ama sadakatlerini bozdular. | Open Subtitles | أبقوا موالين لنا جيل بعد جيل - وبعدها أخلّوا بهذا الولاء - |
| Bunların hepsi sadık kalmışlar. | Open Subtitles | كل هولاء بقوا موالين لي |
| Ama aynı zamanda Fish'e sadıklar. | Open Subtitles | ولكنهم موالين لـ(فيش) أيضاً .. |