| İşin doğrusu, elimizde on ceset var ve soruşturulacak bir suç yok ve aileler ölülerini defnetme konusunda endişeliler. | Open Subtitles | الواقع هو أنه لدينا 10 جثث، و لا يوجد جريمة للتحقيق فيها و أسر الضحايا متلهفة لدفن جثث موتاهم. |
| Babam yoksulların ölülerini buraya gömmelerine izin verecek kadar cömertti. | Open Subtitles | كان سخياً للغاية, إلى درجة انه سمح للفقراء بدفن موتاهم |
| Onun altında da geçmişte Hristiyanların ölülerini gömmek için yaptıkları yeraltı mezarları var. | Open Subtitles | تحت تلك سراديب الموتى حيث بناها المسيحيون لدفن موتاهم |
| Evet, şimdi bir dakikamızı ayırıp bu eski insanların ölülerini neden ve nasıl mumyaladıklarını konuşalım. | Open Subtitles | الان،هيا بنا ناخذ لحظة لنتحدث عن كيف و لماذا هذه شعب عريق يحنطون موتاهم |
| Müslümanlar ölüleri her zaman gömer, düşmanın olsalar da. | Open Subtitles | المسلمون دائماً يدفنون موتاهم حتى أموات أعدائهم |
| Eskiler, geri çekilme izlerini ölülerinin kemiklerinden takip edebilirdin derler. | Open Subtitles | القدامى قالوا لي يمكن أن تتبع خطهم في تراجعهم... من عظام موتاهم |
| Müslümanlar ölülerini 24 saatte gömmek ister. | Open Subtitles | المسلمون يرغبون بأن يُدفن موتاهم خلال 24 ساعة. وهذا يبقي لنا 13 ساعة. |
| Amerikan yerlileri ölülerini gömmek için asırlarca burayı kullanmışlar. | Open Subtitles | إعتاد الهنود الحمر على دفن موتاهم هنا لعدة قرون |
| Robotlar bile ölülerini topluyorlar. | Open Subtitles | كما تعلمون ، حتى الروبوتات اتخاذ موتاهم. |
| Ayrıca yıldızlar hakkında bir şeyler biliyorlardı... ve ölülerini gece gömerlerdi. | Open Subtitles | كانوا أيضاً يعلمون البعض من الأمور عن بالنجوم كانوا يدفون موتاهم في الليل |
| Çiğ et yemişler ve ölülerini gömmeden bırakmışlar. | Open Subtitles | أمسى الناجون منهم مُتوحشين يأكلون اللحم النيّء، ولا يدفنون موتاهم. |
| Öte yandan Yunanlılar güzel kokular ve baharatlarla ölülerini yağlıyorlarmış. | Open Subtitles | اليونانيون على الجانب الآخر، غسلوا موتاهم بالعطور والتوابل. |
| Yapmaya çalıştıkları kendi ölülerini nasıl dirilteceklerini bulmak. | Open Subtitles | كانوا يحاولون اكتشاف طريقة تمكنهم من إحياء موتاهم |
| Vikingler ölülerini onurlandırmak için onları yakarak denize saldıklarına dair gerçek ve doğru bir kanıtın var olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أن الفايكنج في الواقع دفنوا موتاهم حرقاً وجعلوا جثثهم تطفوا فوق البحر |
| Galipler savaş alanlarından ölülerini taşıyıp gömerler. | Open Subtitles | يحمل المنتصرين موتاهم من الميادين لحرقهم |
| ölülerini gömmek için açtıkları ateşin yerdeki buzları ertimesi dört gün sürüyormuş. | Open Subtitles | يتطلب أربعة أيام لتدفئة الأرض بنار المخيم قبل دفن موتاهم |
| Aceleyle terk ettiler ne yaralarını sarmaya ne de ölülerini yakmaya uğraşmadılar. | Open Subtitles | غادروا مسرعين دون أن يضمّدوا جراحهم حتى أو يحرقون موتاهم |
| Kızılhaç’ın ve bağlı kuruluşlarının bu bölgelerde toplumu, ölülerini güvenli ve onurlu bir şekilde kendilerinin nasıl defnedeceklerini öğrettiğini gördük. | TED | شاهدنا حركة الصليب الأحمريعملون مع شركائهم من الوكالات على الأرض هناك ليساعدوا في تدريب المجتمعات على دفن موتاهم بشكل آمن و بشكل لائق بنفسهم. |
| Gitmeden önce ölülerini gömmek isteyeceklerdir. Ya kız? | Open Subtitles | سينتظرون دفن موتاهم قبل ان يذهبوا |
| Yerlilerin ölüleri gömmediğini sanıyordum. | Open Subtitles | حسبتُ السكان المحلّيين لا يدفنون موتاهم تحت الأرضِ. |
| Tanrıları Osiris tarafından hoş karşılanabilsinler diye ölülerinin bedenini muhafaza ediyorlarmış. | Open Subtitles | حافظوا على جثث موتاهم حتى (يتم إستقبالها من إلههم (أوزوريس |