| Yaşlı bir demiryolu çalışanı olabilirim ayrıca hava taşıtları hakkında hiçbir şey bilmiyor da olabilirim ama benim görüşüme göre daha fazla yükselmeniz lazım! | Open Subtitles | ربّما أكون مجرّد موظّف سكّة حديد لا أعرف شيء عن الطيران بالمنطاد و لكننى أرى أنكم تحتاجون إلى الارتفاع أكثر من ذلك |
| Bir yardım çalışanı bunun tarihteki en büyük mülteci akını olduğunu ifade ediyor. | Open Subtitles | موظّف إغاثة واحد وَصفَه كنزوح اللاجئين الجماعي الأكبرِ في التاريخ الحديث |
| Aynı zamanda Crescent Palms'da gece görevlisi olarak çalışıyor. | Open Subtitles | وأيضاً موظّف ليلي في فندق "كريسكينت بالمز". |
| Aynı zamanda Crescent Palms'da gece görevlisi olarak çalışıyor. | Open Subtitles | وأيضاً موظّف ليلي في فندق "كريسكينت بالمز". |
| Unutma o sadece devlet memuru. | Open Subtitles | تذكّر ، إنّه موظّف حكومي بيروقراطي |
| Ben sizi atmak istemiyorum ki ben sadece çalışanım. | Open Subtitles | لم أرد أن أطردكم بالأساس فأنا موظّف فحسب |
| Kayıp Motorlu Taşıtlar çalışanını buldun mu? | Open Subtitles | -أحالفك الحظّ في تعقّب موظّف إدارة السّيّارات؟ |
| Karım kargocu ile ilişki yaşasaydı bana söylemenizi isterdim. | Open Subtitles | إن كانت زوجتيّ تمارس الجنس "مع موظّف "خدمة الطرود المتحدة . أريدكم أن تخبروني يا رفاق |
| Baş şüpheliniz ölü hayvanları toplayan bir işçiymiş. | Open Subtitles | وبأنّ موظّف جمع حيوانات كان مشتبهكم الوحيد |
| Eski bir TGS çalışanı taciz davası açtı | Open Subtitles | موظّف سابق في البرنامج رفع دعوى قضائيّة بالتحرّش الجنسي |
| "Dünyanın en kötü çalışanı." | Open Subtitles | "أسوء موظّف على الإطلاق". |
| Sinema görevlisi York'a bilet sattığını doğruladı ve araba belgesindeki imza Hixton'ınmış. | Open Subtitles | يؤكّد موظّف المسرح أنّه باع تذكرة لـ(يورك) وتوقيع (هيكستون) على ملكيّة السيّارة أصلي |
| Hakkındaki bütün suçlamalar düştü, Rodrigo Gutierrez hakkında ise, şu anda kamu görevlisi olan birine hapishanede tecavüz etmekle suçlanıyor. | Open Subtitles | حيثأنكل التهمالموجّهةضدها تماسقاطها، بينما (رودريجو) موظّف الدولة التي إتهمته بـ اغتصابه لها فيالسجن، |
| Sağlık görevlisi lazım! | Open Subtitles | نَحتاجُ a موظّف إسعاف! |
| Sizin sağlık memuru olduğunuzu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنت a موظّف إسعاف. |
| Ve bu adam sağlık memuru değil. | Open Subtitles | وهذا الرجلِ لَيسَ a موظّف إسعاف. |
| - Sana sağlık memuru numarası yaptı. | Open Subtitles | - موظّف الإسعاف الذي كَانَ يُعالجُك. |
| çalışanım aslında sadece. | Open Subtitles | إنّه موظّف لديّ بالواقع، ولا أوقن أن تأمين شركتنا الصحيّ |
| 20 tane de çalışanım. | Open Subtitles | وعشرون موظّف. |
| King'in çalışanını şirketten getireceğim, bir daha konuşalım. | Open Subtitles | سأحضر موظّف (كينغ) من السجن، وأستجوبه مرّة أخرى |
| Polis çalışanını izleme - | Open Subtitles | -ومطاردة موظّف بالشرطة ... |
| kargocu, benimle seks yapmak için güçlerini kullanıyor. | Open Subtitles | إنّ "موظّف خدمة الطرود المتحدة" يستخدم قوته في محاولةٍ منه . لممارسة الجنس معي الآن |
| New York ulaştırma ağında bir işçiymiş. | Open Subtitles | كان موظّف نقل في مدينة "نيويورك" |