"موقفه" - Translation from Arabic to Turkish

• durumunu
• konumunu
• tavırları
• pozisyonunu

Ben de Bay Page'e dün durumunu yanlış anladığımızı açıklamaya çalışıyordum.
كنت اخبر السيد بايج لتوي اننا أسأنا فهم موقفه البارحة

Yani durumunu istediği zaman değiştirebilir.
ما يعني أنه يمكنه تغيير موقفه وقتما أراد

Oyunculardan biri hamle yapmak zorunda olduğunda ancak o hamle durumunu zayıflatacak bir hamleyse.
عندما يتوجب على لاعب التحرك ولكن أي حركة من الممكن أن تضعف موقفه

Kalan ricamızı reddetti. Dr Jackson konumunu değiştirmesi için uğraşıyor.
رفض كالان طلبنا ودّكتور جاكسون يحاول تعديل موقفه

Bay Myrus'un buradaki konumunu yeniden düşünmek için biraz zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
أعتقد أن السّيد (ميريس) بحاجة لقليل من الوقت لإعادة النظر في موقفه هنا

tavırları kötü.
موقفه ضعيف فهو يعتقد بأنه في معزل عن العالم،

Onun adi tavırları bu yarışa heyecan katıyordu.
موقفه الرديء جعل هذا السباق مثير جدا

Connor yükselmeye devam ediyor o gittiğinde, onun pozisyonunu alacağına dair garanti veririm.
في كونور الارتقاء في السلم، وعندما يذهب، وسأقدم من أن تحصل على موقفه.

Ayrıca hükümlü olacak, bu durumunu daha da kötüleştirecek.
و كونه مُدان سيجعل موقفه أشد سوءًا

Eh, onun durumunu anlayabiliyorum.
حسنا ,استطيع تفهم موقفه

Savaş sırasındaki durumunu açıklıyor.
"بل وضّح موقفه"

Ve Joshua Vikner konumunu, tıpkı kazanırken yaptığı gibi öfkeyle savunacaktır.
وسوف جوشوا Vikner الدفاع عن موقفه كما بشراسة لأنه قاتل للحصول عليه.

Bu da Vikner'a konumunu sağlamlaştırması için ihtiyacı olan zamanı verdi.
وأعطى Vikner الوقت كان يحتاج لترسيخ موقفه.

Ve konumunu güçlendirmez mi?
ويدعم موقفه أكثر؟

Sana gelince, eğer Luke Brandon ve onun tavırları Dantay-West' uygun düşmüyorsa bunun tek bir çözümü vardır.
بالنسبة لك إذا كان (لوك براندون) و موقفه لا يناسبا (داونتي وست) هناك بالفعل حل واحد

Onun pozisyonunu güçlendirecek ve sizin daha iyi hissetmenizi sağlayacak bir jest diyelim.
أي مبادرة تعيد ثقتك في موقفه

Onun pozisyonunu hiç bir zaman istemedim ki.
لم أرغب ابدا موقفه.