| Seni seviyor, eminim, ama bu sevgi ölmek üzere, ve öyle bir sevgi ki, ileride geriye dönüp bakacak ama çok geç. | Open Subtitles | هو يحبّكِ وإنّي موقنٌ من ذلك، إذّ أنّه حبٌّ يُدركه المرء على فراشِ الموت. حيث يكون قد فات الأوان على الالتفات إليهِ. |
| Onca yolu sırf beni aşağılamak için gelmediğine eminim. | Open Subtitles | أنا موقنٌ بأنكِ لمّ تقطعي هذهِ الطريق لكي تقومي بتوبيخي. |
| Bu iyi çünkü ruh eşim olduğundan eminim. | Open Subtitles | الذي يعد أمراً جيداً، لأني موقنٌ من أنكِ توأم روحي |
| Adamın elindeki mal mavi. emin misiniz? | Open Subtitles | هذه المخدرات التي كانت بحوزة هذا الرجل زرقاء اللون أأنت موقنٌ حيال هذا؟ |
| - %100 emin misiniz? | Open Subtitles | -بالقطع ! -أأنتَ موقنٌ بنسببة 100 بالمئة؟ |
| Bakın, benim sezgilerime güvenmelisiniz. Yaklaştığımızı biliyorum. | Open Subtitles | يا رفاق، عليكم الوثوق بغريزتي، إنّي موقنٌ أنّنا أوشكنا. |
| Sanırım onun hakkında her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | حسنٌ , أنا موقنٌ أنـّي مُلمّ بالكثير عنها. |
| Yani 1000 yaşındaki bir vampir eminim sabır yeteneği kazanmıştır. | Open Subtitles | أقصد أنّها مصّاصة دماء في عمر ألف عاماً، وإنّي موقنٌ أنّها تُجيد فن الصبرِ. |
| Hiçbir fikrim yok ama biraz abartı giyindiğimden eminim. | Open Subtitles | لا أدري، لكنّي موقنٌ أنّي مبالغٌ في زيي. |
| Evet, eminim. Ben de bir uğrayıp sana onun bir hayvan saldırısı olmadığını söyleyeyim dedim. | Open Subtitles | إنّي موقنٌ من ذلك، فقد أتيتُ لأخبركِ أن ما أصابه ليس هجوماً من حيوانٍ ضارٍ. |
| Bir karton sigara karşılığında hasta taklidi yapabileceğine eminim. | Open Subtitles | إنّي موقنٌ أنّه سيدّعي مرضه مقابل علبة من السجائر. |
| eminim Gon'u öldürmeden pes ettirmenin bir yolunu biliyorsundur. Yeteneklerine bakacak olursak... | Open Subtitles | إنّي موقنٌ نوطاً بمهاراتك أنّكَ وسعكَ إرغامه على الاستسلام دون قتله. |
| Her neredeyseniz, eminim ki siz de kendinizi çaresiz ve aşağılanmış hissetmişsinizdir. | Open Subtitles | حيثما كنتم، أنا موقنٌ أنّكم شعرتم بأنّه لا حول لكم ولا قوّة، وأحسستم بالإذلال |
| Evet eminim, o doğru söylüyor. | Open Subtitles | في الواقع أنا موقنٌ أنها على حق |
| Onu çoktan öldürmüş olduğumdan eminim de ondan. | Open Subtitles | لأنّي موقنٌ تمام اليقين أنّي قتلتها. |
| - Bundan emin misin? | Open Subtitles | -انظر، أأنتَ موقنٌ من ذلك يا صاح؟ |
| emin misin? | Open Subtitles | أأنتَ موقنٌ من ذلك؟ |
| - Bunun doğru olduğuna emin misin? | Open Subtitles | أأنت موقنٌ من صِحة هذا؟ |
| Aynı adam olduğundan emin misin? | Open Subtitles | أأنت موقنٌ أنه نفس الرجل؟ |
| Bu, sanki böbreğe ihtiyacım var ve biliyorum ki onda var. | Open Subtitles | حيث ما إن احتاج يوماً إلى كليةٍ، فإنّي موقنٌ أن لديه واحدة، لذلك دائماً ما انصحه قائلاً له: |
| Onu öldüreceğin yok. Nereden biliyorum, biliyor musun? | Open Subtitles | لن تتمكن من قتله، أوَتعلم لمَ أنا موقنٌ بذلك؟ |
| biliyorum öyle olacak. | Open Subtitles | أنا موقنٌ بأنه سيكون أفضل من سابقه. |