| Tanrı aşkına seni çocukluğundan beri her türlü zorluktan koruduk eşsiz yeteneğini fark edip seni bugünler için hazırladık. | Open Subtitles | ياإلهي, لقد قمنا بحمايتك بكل ما نملك, حتى من طفولتك, و أزلنا كل العوائق, كل ذلك كي تنمي موهبتك. |
| Demek sebep buydu. Ben de yeteneğini kaybettin sanmıştım. | Open Subtitles | إذاً هذا ما حدث و أنا الّذي كنت أظنّ بأنّك فقدت موهبتك فحسب |
| yeteneğin Mocambo-Romanov düzeyine gelince başarmış sayılırsın. | Open Subtitles | ما إن تبلغ موهبتك موكامبو و رومانوف حتى تنتهي |
| Yılanı takan kadın rüyasında seni görecek ve yeteneğin dönecek. | Open Subtitles | المرأة التي ستعتمره ستحلم بك وستعيد إليك موهبتك |
| Neden dünyanın senin yeteneklerini bilmesini istemiyor? | Open Subtitles | لماذا لا تريد أن يعرف العالم عن موهبتك ؟ |
| Çünkü sen çok iyi bir yazarsın, Ray. yeteneğine saygı duyuyorum. | Open Subtitles | لأنك كاتب جيد راي وأنا أحترم موهبتك كثيرا |
| Hiç bu kadar yetenekli biriyle çıkmamıştım. | Open Subtitles | أقول أنني لم أخرج مع أحد في مثل موهبتك من قبل |
| Hikaye uydurma konusundaki yeteneğini düşünürsek, bu senin için bir problem olmaz. | Open Subtitles | تلك يجب أن لا تكون مشكلة في إختلاق القصص تبدو لكي تكون موهبتك الهية |
| Sen satıcı olarak doğmuşsun. yeteneğini boşa harcama. Geri dön. | Open Subtitles | أنت رجل مبيعات ممتاز يا أندي لا تضيع موهبتك عد إلي. |
| Mickey Bricks iyi göstermek için yeteneğini kullanması | Open Subtitles | كل ما تفعله هو إستخدام موهبتك لتجعل ميكي يبدو بشكل جيد. |
| Demek ki, yeteneğini sonuna kadar kullanmışsın. Bu nedir? | Open Subtitles | لكنك ربما تماديت في استخدام موهبتك ما هذا؟ |
| yetenek yarışmasında fıkra anlat. yeteneğin ne? | Open Subtitles | يجب ان تخبري مشاهير النكت عن موهبتك ماهي موهبتك؟ |
| Senin yeteneğin bende yok ama bende sende olmayan başka birçok şey var. | Open Subtitles | ليس لدي موهبتك و لكن لدي بعض الاشياء ليست عندك |
| yeteneğin sınırsız, doğaötesi ebedi ve tanrısal! | Open Subtitles | موهبتك كونية إنها ميتافيزيقية إنها خالدة |
| yeteneğin sınırsız, doğaötesi ebedi ve tanrısal! | Open Subtitles | موهبتك كونية إنها ميتافيزيقية إنها خالدة |
| Ve yeteneklerini onlara karşı kullanmaman için her zaman izliyorlar. | Open Subtitles | وكانو يراقبونكَ منذ ذلكَ الوقت, لكي يتأكدو من انكَ لن تستخدم موهبتك .ضدهم |
| Ben de sana, "yeteneğine odaklan, diğer her şey kendiliğinden çözülür" demiştim. | Open Subtitles | وأنا قلت لك "ركزي على موهبتك كل شيئ آخر سيصلح نفسه بنفسه |
| Bunları ye ki,bana senin gibi, yetenekli bir çocuk veresin. | Open Subtitles | بالتأكيد ، من هذه الأشياء ، سوف تمنحني الأطفال الذين يرثون موهبتك |
| Senin ölmeni hiç istemedim sadece neşenin ve yeteneğinin kaybolmasını istiyordum. | Open Subtitles | لا أريد موتك كنت أريد تدمير موهبتك وسعادتك فقط |
| Burada kimsenin yeteneğinle ilgili bir şüphesi yok. Konu burada senin buna nasıl karar verdiğin. | Open Subtitles | لا أحد يشكك في موهبتك حكمك الأدبي هو موضوع السؤال. |
| Etkileyici yeteneğinizi alıp, kitlelerin zevkine sunacaksınız. | Open Subtitles | ستأخذ موهبتك الخلاقة وتجعلها تابعة للذوق الشعبى العام |
| Ve kimse yeteneğinden prim yapmıyor, tersine onu destekledik. | Open Subtitles | و لا أحد يستغل موهبتك و لكننا هذبناها |
| Umutsuzca sana ihtiyacı olan dünyadan böyle bir yeteneği uzak tutmaya ne denir? | Open Subtitles | لاتريد أبقاء موهبتك الرهيبة جداً جداً تريدها بعيداً عن الذين يحتاجونها للغاية |
| Sana sürekli büyüden uzak durmanı söylüyordum biliyorum ama şu an yeteneklerine hiç olmadığımız kadar çok ihtiyacımız var. | Open Subtitles | اعرف بأنني حذرتك من استعمال السحر لكن إن كان هنالك وقت لإستعمال موهبتك , فهي الآن |
| Dediğim gibi, sır tutmaktaki becerin bu konuda çok faydalı olacak. | Open Subtitles | كما أقول ، موهبتك التقديرية ستكون في متناول اليدين |
| yeteneğiniz, fakir ve zavallı bir köyde saklı kalmamalı. | Open Subtitles | لا يجب أن تدفن موهبتك بمكان ناءٍ بالأرياف |
| Evet, radyoda çalan... yeni bir kabiliyetin eseri mi? | Open Subtitles | نعم من سيحتاج الى راديو مع موهبتك فى العزف |