| Bir an için kendimi kabarık bir anorak içinde, Michelin logosundaki adam olarak gözümde canlandırdım. | TED | ! تخيلت نفسي في ملابس واسعة فضفاضة أشبه رجل الإطارات ميشيلين |
| Michelin XGV model, 75R boyunda, 14 parmak çapında jant için. | Open Subtitles | "طراز ميشيلين "إكس جي في حجم 75 آر، 14 بوصة |
| İki ayrı arabanın, XGV 75R-14s Michelin lastik kullanması mümkün müdür? | Open Subtitles | هل من الممكن أن يكون هناك سيارتان مختلفتان من طراز "ميشيلين إكس جي في 75 آر ــ14"؟ |
| Michelin lastikli çalınmış bir 63 model Pontiac Tempest'i kullanmaktan tutuklandığını doğruluyor. | Open Subtitles | "لقيادتهما لسيارة "بونتياك تيمبيست خضراء مسروقة ذات غطاء أبيض ذات إطارات من طراز "ميشيلين أكس جي في" بحجم 75رــ14 |
| Micheline'le ilk tanıştığımda, nükleer silahları protesto etmek için ölüm orucu tutuyordu. | Open Subtitles | عندما قابلت (ميشيلين)، كانت مُضربةً عن الطعام إحتجاجًا على الأسلحة النوويّة. |
| Kıyıda Michelin yıldızı alan bir restoranı var. | Open Subtitles | هو لدية مطعم ميشيلين ستار على البحر |
| Arkadakilerse aynı ebat Michelin. | Open Subtitles | (والثانية كانت بنفس الحجم ماركة (ميشيلين |
| Michelin Fransız mutfağında çalışmaya bayılıyor. | Open Subtitles | ميشيلين) أحب ذلك) حينما إحتفلت بالطبخ الفرنسي. |
| Michelin XGV. | Open Subtitles | "ميشيلين إكس جي في" |
| Hey, Bayan Michelin, lastiklerinizi seviyorum. | Open Subtitles | يا سيد (ميشيلين)، تعجبني إطاراتك |
| Merhaba Michelin maskotu. | Open Subtitles | مرحباً، (ميشيلين مان). |
| Michelin! | Open Subtitles | (ميشيلين)! |
| Michelin! | Open Subtitles | (ميشيلين) ! |
| Karım Micheline evde tek başına. | Open Subtitles | زوجتي (ميشيلين) وحيدة في المنزل. |