| Geç kaldığım için üzgünüm. Meghan Duncan'dan ayrılmış. | Open Subtitles | اعتذر عن التأخر ميغان انفصلت للتو عن دانكن |
| Boston Review'de Meghan O'Gieblyn'in yazdığı gibi, "Bu sosyal adalet değil. Bu rahatlamak için bir alternatif." | TED | كما كتبت ميغان أوغيلين في مجلة بوسطن، " هذه ليست العدالة الاجتماعي، بل انها البديل المسهل." |
| Ne demek istiyorsun? İnanıyor filan değilim ama Meghan bana büyü yaptı ve insanların aklından geçenleri okuyabiliyorum galiba. | Open Subtitles | ليس و كأنني أؤمن بهذه الأشياء, لكن (ميغان) وضعت تعويذة عليْ, و أظن أنها أنه يمكنني قراءة أفكار الناس. |
| - Megan daha önce yüzlerce hastan oldu. | Open Subtitles | ميغان ، لقد كان عندك المئات من المرضى قبل و بعد ، وفلا يمكن |
| Ama M'gann lütfen şu andan itibaren, sadece kendin ol. | Open Subtitles | , لكن , أرجوك ِ , ميغان , من الآن فصاعدا فقط كوني على نفسك |
| Çocuklar siz Meg'i tutun. Aptalca, sert bir şey yapmaya kalkışabilir. | Open Subtitles | امسكوا ميغان يا فتيان لانها قررت عمل شئ غبي |
| Spring City Dil Kursu, ben Meghan. | Open Subtitles | ـ أكاديمية التعلُم ، ميغان تتحدث |
| Merhaba, Meghan ben Della Myers. | Open Subtitles | ـ أهلاً ميغان . أنا ديلا مايرز |
| Meghan, sakın delirme, ama Wendy Chang ile devam edeceklermiş. | Open Subtitles | -مرحباً؟ -دان), مرحباً) (ميغان), لا تُفزعي, ولكن سيختارون (ويندي تشانغ) |
| Meghan'cığımın çok parası olmasa da... kendisi benim yumuşak karnımdır. | Open Subtitles | "ميغان" لا تملك المال، لكن لحسن حظها فإنني أكن لها المودة |
| Bir cinayetle ilgili bilgiye istinaden arayan... Meghan diye biri hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | اتصلتُ بشأن سيدة تُدعى (ميغان) اتصلت بنا بخصوص معلومات حول جريمة قتل |
| Her neyse. Ve Meghan burada değil. Çok şükür. | Open Subtitles | أياً يكن, و (ميغان) ليست هنا, شكراً لله. |
| Meghan, yarın 12'de geleceğimizi teyit ediyorum. Peki. | Open Subtitles | (ميغان), نحن فقط نؤكد وصولنا, غذاً عند الظهر, حسناً. |
| Kimse içine bakamaz, buna Meghan da dâhil. Onu bu kutu ile deliye çeviriyorum. | Open Subtitles | لا أحد مسموحٌ له النظر داخله, بما في ذلك (ميغان), اقودها للجنون به. |
| Meghan'ın da bana hep söylediği gibi bunun için buradayız. | Open Subtitles | إنه ما تخبرني به (ميغان) دائماً, هذا ما نحن هنا له. |
| - Megan eve çağrılıyor, Tanrı'nın isteği. | Open Subtitles | إذا كائن ميغان دعا البيت، أنها مشيئة الله. |
| İkisini de çoktan yaptım. - Megan, buldum. | Open Subtitles | لقد قمت بالاثنين معا - ميغان ، لقد حصلت عليه - |
| - Sanırım Lacey'de benimle... - Megan. | Open Subtitles | واعتقد ليسي تريد ذلك ايضا ميغان |
| M'gann,gerçekten o kadar sığ mı görünüyoruz? | Open Subtitles | إذا رأيتم ما أنا حقا ميغان , هل نحن حقا بدونا سطحيين جدا ؟ |
| Meg'e ve iğrenç arkadaşlarına artık daha fazla katlanamıyorum Stewie. | Open Subtitles | لا استطيع احتمال ميغان واصدقائها المقزيزين |
| Tek öğrenmek istediğim şey Meggie, bu işten kazancın ne? | Open Subtitles | ما اريد معرفته يا ميغان ما الذي تتوقعينه من هذا ؟ |
| İyi atış, Megs. | Open Subtitles | لعبه جيده , ميغان |
| Bana bir iyilik yap ve Megan'ı benim için yukarı götür olur mu? | Open Subtitles | قدم لي معروفا أحمل ميغان الي الطابق العلوي من أجلي هل ستفعل؟ |
| Benim işim bu, özellikle Megan'ın durumunda, eşi yanında yokken yanında olmam gerek. | Open Subtitles | هذا ما أفعله خصوصاً في حالة ميغان مع غياب زوجها كثيراً كما يفعل |