|        Bekle bir dakika! Koç Miller'ın katilini enselemek istiyorsak, cinayet silahını bulmalıyız, değil mi patron?        | Open Subtitles |         لو أردنا القبض على قاتل المُدرب ميللر علينا أن نجدّ سلاح الجريمة , صحيح ، يارئيسة؟        | 
|        Beş. Bunların dördü mezuniyet yıllarında, Koç Miller oyuncuları için sıradan bir durum.        | Open Subtitles |         أربعة منهم تخرجوا من الجامعة ,مما يعنى أنهم ليسوا لاعبين بفريق المُدرب (ميللر).        | 
|        Millerin kolu, makine kapalıyken kesme bölgesindeydi.        | Open Subtitles |         يد "ميللر" علقت في منطقة التقطيع بينما الآلة كانت مُغلقة        | 
|        - Marko, gözünü ondan ayırma. - Miller sen gösteriş budalasısın.        | Open Subtitles |         ماركو راقبه أنت مصاب بالزهو ميللر        | 
|        Fortune'den Ron Henkoff Dr. Miller'ı aradı ve Miller mektubu onayladı.        | Open Subtitles |         رون هينكوف من فورتشن اتصل مع د. ميللر وأكد د . ميللر الرسالة        | 
|        Er Miller ve Carpenter. - Binbaşı.        | Open Subtitles |         [رايفلمان] ، [ميللر] ، [كاربنتر] - [مايجور] -        | 
|        Marge cazı sevdiğini söyler ama Glenn Miller'ı cazcı sanır.        | Open Subtitles |         مارج تُحب الجاز و لكنها تعتقد بأن جلين ميللر فنان جاز        | 
|        Randevu alacaktım. Steven Miller ile.        | Open Subtitles |         اريد ان احدد موعدا حسنا، مع ستيفن ميللر        | 
|        Koç Miller uyandı, sen panikledin ve adamın haşatını çıkardın. Hayır, hayır!        | Open Subtitles |         لا , لا ، أنا أحببت المُدرّب (ميللر) ، مفهوم؟        | 
|        Koç Miller geçtiğimiz Nisan'da sana bir haber gönderdi, değil mi?        | Open Subtitles |         المُدرب (ميللر) أرسل لكَ مقالاً عنه فى أبريل الماضى ، أليس كذلك؟        | 
|        Koç Miller, BMW marka araç su altından çıkarıldıktan sonra öldürülmüştü.        | Open Subtitles |         لذا علمنا ان المُدرب (ميللر) قتل باليوم الذى التالى لإستخراج السيارة الـ"بي.إم". هل قتل بسبب إستخراج السيّارة؟        | 
|        Muhtemelen sonuncu. O kişi sürücü ise, Koç Miller mevzuyu biliyordu ve bu da cinayet için yeterli sebep.        | Open Subtitles |         لو كان هو السائق و علم المُدرب (ميللر) بذلك سيكون هذا سبب كافى لجريمة القتل.        | 
|        Millerin kolu, makine kapalıyken kesme bölgesindeydi. Testere aniden çalıştı ve tulumu kapıp... resimdeki sonuçlara sebeb oldu.        | Open Subtitles |         يد "ميللر" علقت فى منطقة التقطيع بينما الآلة كانت مُغلقة        | 
|        Millerin kolu, makine kapalı iken kesme bölgesindeydi.        | Open Subtitles |         يد "ميللر" علقت فى منطقة التقطيع بينما الآلة كانت مُغلقة        | 
|        - Surdaki AI "The Mailbox" Faducci, - Miller Lite.        | Open Subtitles |         كان هناك الذكاء الاصطناعي " صندوق الريد"فدوكي ميللر لايت.        | 
|        - Miller hakkında ne biliyorsun?        | Open Subtitles |         ماذا تعرف عن (ميللر)؟        | 
|        Wantz ve Miller için bir iddianame ile karşı karşıyayız.        | Open Subtitles |         نحن نواجهة دعوى قضائية مع (واتسن) و (ميللر)        | 
|        Er Miller, git ve bak.        | Open Subtitles |         حسنا يا ميللر ارتدي زيك وتفقد الأمر        | 
|        Pekâlâ, Er Miller malı 9 dakika 13 saniyedir tüttürüyorsun.        | Open Subtitles |         حسناً ، أيها الجندي (ميللر) ، أنت تدخن المادة 9 منذ سبع دقائق و13 ثانية        | 
|        Marge cazı sevdiğini söyler ama Glenn Miller'ı cazcı sanır.        | Open Subtitles |         مارج تُحب الجاز و لكنها تعتقد بأن جلين ميللر فنان جاز        | 
|        Onunla ilgilenmesi için Doc Miller'ı çağıralım.        | Open Subtitles |         يمكنني الإهتمام به ولكن لنتصل بـ د. ميللر لا.        | 
|        Şimdi size bir deney anlatmak istiyorum, yaptığımız bir klinik denemesi, yakın zaman önce tamamladık, UCL’den meslektaşlar ile, özellikle David Miller ile.         | TED |         وأريد أن أقول لك الآن عن تجربة، إنها تجربة سريرية قد قمنا بها، والتي إنتهت مؤخراً، والتي كانت مع زملائي في "كلية لندن الجامعية"، "ديفيد ميللر" بالتحديد.         |