| Tabi ki bir kaç kilo veriyorsundur... güç depoluyorsundur, ama bir yere gittiğin yoktur. | Open Subtitles | أعني، بالتأكيد سيُنزلونَ أوزانهُم بِضعَة باوندات و يَتعرضونَ لشدِ بعضِ الأَوتار لكنَهُم لَم يَذهبوا إلى أي مَكان |
| Kapısı olan her yere. Kesinlikle. | Open Subtitles | مُـطلقاً، أي مَكان يحوي باباً. |
| - "Tüm bu pisliklerden uzak bir yere" diyor. | Open Subtitles | قال فقَط، .""في مَكان ما بعيدًا عن كل هذا الهُراء |
| Koridor olmak istediğim son yer. | Open Subtitles | هذا المدخَل هو آخر مَكان أود التواجد فيه. |
| Bu evde olmak sana güvenli geliyor olabilir, ama kordonun içinde hiçbir yer güvenli değil. | Open Subtitles | قد تشعرين بالأمَان وأنا معِك، ولكن لا يُوجد مَكان آمِن في الحاجز الوقائي. |
| Ama neden böyle pis bir yerde konuşması gerektiğini anlamadım. | Open Subtitles | لكنني لا أَعلمُ لماذا يَرغبُ بالحديث مَعك في مَكان كهذا |
| Yerler pislik içinde, her yerde uyuşturucu var, ana renkler kaybolmuş. | Open Subtitles | الرَوث على الأرضيات المخدرات في كُل مَكان. و نَقص في الألوان الأساسيَة |
| - Hiçbir yere gidemezsin. | Open Subtitles | لَن تَذهَبَ لأي مَكان |
| Jess, bir yere gidip konuşalım. | Open Subtitles | (جيس) ، دعينا نذهب لأسفل في مَكان مَا ونتحدث. |
| Hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | أنا لن أذهَب إلى أي مَكان. |
| Bir yere gittiğim yok. | Open Subtitles | أنا لن أذهَب إلى أي مَكان. |
| Ama Dünyanın benim gibi bir adam olmadan daha iyi bir yer olacağının farkına vardım. | Open Subtitles | أتتبعكهنافقطولكِن ... أدركتُ ان العالم سيكُون مَكان أفضل بعدم وجود أشخاص مِثلي. |
| - Bir ay önce Mikhail'in yumurtayı saklamak için bir yer aradığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | - مُنذ شهر مضى عِندما إعتقدنا أن ميخائيل يبحث عَن مَكان ليخبئ البيضة البيضة : |
| Ona kalabileceği temiz bir yer verelim. | Open Subtitles | فقَط أعطه مَكان نظيف ليعيش فيه. |
| Seçmenin yapılacağı yer değişti. | Open Subtitles | مَكان الاختبار قدْ تَغَيّر |
| Her yer kutuyla dolu. | Open Subtitles | هُناك صناديق في كل مَكان. |
| Daha yakın bir yer yok mu? | Open Subtitles | أهُناك مَكان أقرب؟ |
| Doktor Michaelson'u her yerde aradım. Ama sanırım bir yerlerde bir travma tedavisinde. | Open Subtitles | بَحَثتُ في كُلِ مَكان عَن الطَبيب مايكلسون، لكني أعتَقِدُ أنهُ في مَكانٍ ما في قِسم الطَوارِئ |
| Sanki daha güzel bir yerde, ya da heyecanlı ve dramatik ya da gerçek. | Open Subtitles | فجاةً أنتِ في مَكان آخر مثل مَكان جميل. أو مُثير أو دِرامي أو حقيقي. |
| Bir çeşit aygıt ya da her neyse riske girmeyeceği bir yerde olmalı. | Open Subtitles | هذا أو نوعًا من الأجهَزة، على أيّة حال، شيء لا يُخاطر بأن يأخذُه معه بكل مَكان. |