| Ölmekte olan gezegenlerini terk etmek zorunda kalıp bizimkini ele geçirmek için geldiler. | Open Subtitles | ,مُجبرين علي مغادرة كوكبهم المُحتضر آتوا ليحتلوا كوكبنا |
| Yaşamak zorunda değiliz. Makineyi kodladım. | Open Subtitles | حسنٌ، لسنا مُجبرين على ذلك لقد برمجتُ الآلة |
| Birini sonsuza kadar sevmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لسنا مُجبرين على حبّ شخصٍ واحدٍ طوال حياتنا |
| - Olay o noktaya gelmek zorunda değil. | Open Subtitles | أسمع ، لسنا مُجبرين على خوض ضمار هذا الأن |
| Onu bulmak zorunda kalmayacağız. Kendisi gelecek. | Open Subtitles | لسن مُجبرين لإيجاده، سوف يُسلم نفسه لنا |
| zorunda kalmazsak onu incitmeye gerek yok. | Open Subtitles | لا داعي أن نؤلمه إذا لم نكن مُجبرين |
| Gölgelere dönmek zorunda kalmayacaklar. | Open Subtitles | لن يكونوا مُجبرين بالتراجع إلى الظلال |
| Keşke bunu yapmak zorunda kalmasaydık. | Open Subtitles | ليتنا لم نكن مُجبرين على القيام به! |
| Düşünmek zorunda da değiliz. | Open Subtitles | لسنا مُجبرين على تخيل هذا. |