| Diğerlerinden farklıydı. | Open Subtitles | مُختلفاً عن بقية الرجال العاديين كما أظُن |
| Saçların farklıydı ve daha gençtin ama o yüzü nerede görsem tanırdım. | Open Subtitles | لقد كان شَعرُكِ مُختلفاً وكنتي أصغر، ولكن... يمكنني التعرف على هذا الوجه أينما رأيته |
| Ancak bu sefer durum farklıydı. | Open Subtitles | لكن كان الأمر مُختلفاً هذه المرّة. |
| - Hayır. Hayır, o zamanlar farklıydı. Ben ve arkadaşım orduya girdik. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}كلّا، كان الوضع مُختلفاً حينها، فقد ذهبتُ أنا وأصدقائي في دوريّاتٍ، أردنا تقديم كيانٍ، أن نغدو كياناً. |
| O zaman farklıydı tamam mı? | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}اسمعي، كان الوضع مُختلفاً حينها، حسنٌ؟ |
| Dedem farklıydı. | Open Subtitles | أما جدي كان مُختلفاً. |
| Sonrası farklıydı. | Open Subtitles | كُنت الأمر مُختلفاً وقتها، |
| O farklıydı. | Open Subtitles | هو قد كان مُختلفاً. |
| Matty ölmeden önce birkaç hafta boyunca çok farklıydı. | Open Subtitles | عن الفترة قبل (موت (ماتي قبل موته ببضع أسابيع لقد كانت مُختلفاً |
| - Hayır, farklıydı. | Open Subtitles | لا ، لقد كان مُختلفاً |
| Evet, bu biraz farklıydı. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كان هذا مُختلفاً |
| O farklıydı. | Open Subtitles | ذلك الشيء كان مُختلفاً |
| - O farklıydı. | Open Subtitles | - كانَ ذلكَ مُختلفاً |
| Boomer hakkındaki hislerin farklıydı. | Open Subtitles | ما شعرته تجاه (بومير) كان مُختلفاً |
| Beni öldürürler belki ama Peter farklıydı. | Open Subtitles | حسناً، أنا كذلك، ولكن... كان (بيتر) مُختلفاً. |
| Ama bu sefer farklıydı. Neden? | Open Subtitles | -لكن كان الأمر مُختلفاً هذه المرّة . |
| Miles ise farklıydı. Onunla konuşabiliyorduk. | Open Subtitles | كان (مايلز) مُختلفاً. |
| Marvin çok farklıydı. | Open Subtitles | ( مارفين) كان... شخصاً مُختلفاً. |
| Scott farklıydı. | Open Subtitles | كان (سكوت) مُختلفاً. |