| Uyandığında gördüğün el, çocukluk anıların ve geleceğin hakkındaki düşüncülerin, | Open Subtitles | اليد التي تراها عندما تستيقظ، ذكريات طفولتك ومشاعرك بشأن مُستقبلك. |
| Bu geleceğin için... kariyerin için pek iyi olmaz. | Open Subtitles | لن يكون هذا جيداً على مُستقبلك وعلى عملكِ المِهني. |
| Yani resme dikkatli bak, çünkü geleceğin bu. | Open Subtitles | لذا ألقِ نظرة ثاقبة، لأنّ هذا هُو مُستقبلك. |
| geleceğine zeval vermek istemiyorum evlat. Bunu biliyorsun umarım. | Open Subtitles | لا أريد أن أدمّر مُستقبلك يا بُني أظنك تعرف هذا |
| Mirasına, geleceğine sırtını dönüyorsun... | Open Subtitles | لـ تُدير ظهرك على تُراثك و على مُستقبلك... |
| geleceğin, ebediyetin, hepsi köprüde yükselmene bağlı. Korkutucu. | Open Subtitles | مُستقبلك, خلودك, كُلّ شىء يعتمد على صعودك أعلى الجِسر. |
| Bence şu an geleceğin için endişelenme vakti değil. | Open Subtitles | لا اعتقد الآن هُوَ الوقت المُناسب لكي تقلق بشأن مُستقبلك. |
| geleceğin başka bir yerde yatıyor. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.إنّ مُستقبلك يقبع بمكانٍ آخر |
| Adaletteki geleceğin hakkında konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحتاج لمناقشة مُستقبلك هنا بعدالة |
| geleceğin için seve seve canımı veririm. | Open Subtitles | لأنّي سأهبُ حياتي بسرور لأجل مُستقبلك |
| Carl, geleceğin için samimi bir sohbet gerçekleştirmemiz lazım. | Open Subtitles | -يجب أن نُجري مُحادثة صريحة حول مُستقبلك يا (كارل). |
| Senin geleceğin bu demek ki. | Open Subtitles | إذن فهذا مُستقبلك. |
| Mirasına, geleceğine, bana sırtını döndün! | Open Subtitles | لـ تُدير ظهرك على تُراثك و على مُستقبلك... و عليّ ؟ |
| Gel de geleceğine bak! | Open Subtitles | تعالَ وقابل مُستقبلك |