| Birden bire geleceğimin nasıl olacağına dair net ve korku dolu bir şeyler gördüm. | Open Subtitles | بدأتُ فجأة في تلقي صورة واضحة ومُخيفة لما سيبدو عليه مُستقبلي. |
| Ta ki eteğim dar gelip geleceğimin sona erdiğini fark edene kadar. | Open Subtitles | كان ذلك قبل أن تشيق تنورتي وأدرك أن مُستقبلي قد انتهى. |
| Ailem, geleceğimin çok yakın olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول والداي أن مُستقبلي واضح في الأفق |
| Çalışmalarımı finanse etmenizi ve geleceğimi yeniden kazanmak istiyorum. | Open Subtitles | أود منك تمويل عملي ، أود إستعادة مُستقبلي |
| Seni terk edecek olmaktan nefret ediyorum, Empy ama içimden bir ses geleceğimin Chicago'da olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | (وأنا أكره فكرة ابتعادي عنكِ يا (إيمبي ولكن حدسي يُخبرني أن مُستقبلي في شيكاغو |
| Her zaman merak ediyordum geleceğimin nasıl olacağını. | Open Subtitles | لطالما تسائلت... كيف سيكون مُستقبلي. |